Sen..! Şiiri - Gürsel Çopur

Gürsel Çopur
151

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sen..!

Ey Dost..!
Varlığımı kapı eşiğine koyamadan döküldü takvimler
Varlığım cilasını sergileyemeden kalktı ışıklı yollar
Varlığım bir elbise gibi değişti bir bir, tam kavuşamadı
Varlığım varlık elbisesiyle kaldırım üstüne kaldırım değiştirdi
Varlığım var olma dairesinde kutlu bir ipi her daim tutamadı
Varlığımı kapı eşiğine koyamadan döküldü takvimler…

Ey Dost..!
Döküldü akşam denizim
Döküldü çaresiz yetim bahçemdeki gül yaprakları
Döküldü ispat ettiğim bütün deliller
Döküldü mahkemedeki sonsuzluk parkesi gözyaşlarım
Döküldü açtığım ellerimin masumluğu
Döküldü vücudumun her rengi
Döküldü yalnızlığımı aydınlatan mum kareleri..

Ey Dost..!
Kime anlatsam bu hayat karesini?
Kime duyursam sesi kısılmış diyafram gayretimi
Kime anlatsam en son yazdıklarımı
Kime yaklaşsam kaybettiğim mendilimle
Kime haykırsam uykusu kaçmış dakikalarımın girift halini
Kiminle muhabbet meclisinde sonsuz heceleri yakalasam

Ey Dost..!
Yılların vebali ağır künde yediğimiz iklimlerde
Kapatılmamış perdelerde pişmanlık kanatları yapışmış gözlere
Sulusepken bir vicdan
Doyma bilmeyen bir nefs anaforu
Paslı kapılar ardında yitik heyecan
Adımsız alacaklı gölgeler
Taptaze kazılmış tuzak çukurları
Daha henüz kaldırılmamış bir sofra
Nar kızıllığı bekleyen karnı aç bir yetim…
Yardım esamesi görülmeyen tarih çılgınlığı
Yılların vebali ağır künde yediğimiz iklimlerde

Ey dost..!
Sen ki tek yardımcım,
Sen ki tek ümidim,
Sen ki tek kurtarıcım,
Sen ki tek muhtaç yuvam,
Sen ki tek rahmet elim,
Sen ki tek sonsuzluk müjdecim,
Sen ki eşsiz cömertlik hazinem,
Sen ki her şeyim…
Sen ki her yolda her şey..!
Ey dost..!
Gözyaşlarım yine akmada bir ümit hatırına
Gözyaşlarım sonsuzluğu beklemede
Gözyaşlarım yerleri süpürmede
Gözyaşlarım rutubetli bir gece aramada
Gözyaşlarım bir serinlik istemede
Gözyaşlarım sesimi duyurmayı peylemede
Gözyaşlarım bakan gözlerime tercüman olmada
Gözyaşlarım yalan söylememe adına yeni sayfalar bulmada

Ey Dost..!
Edemem Sensiz,
Varlığınla nişane çizilmiş kainat tuvaline
Her varlık senin varlığını dile getirmede,övmede
Boşa gitmeyen zamanlardır sana içimizi dökmek
Tövbelerde içten yakarmaktır sonsuzluğa mektup yazmak
Sen ki sonsuzluğu yaratan,
Sen ki sonsuzluğu anlamamız için sonsuzluğu yaratan,
Sen ki sonsuzluğu yaratan, fakat kendiliğinden var olan
Sen ki sonsuz yaratıcı, her şey…
Edemem Sensiz…

Ey Dost..!
Bugün kimsesiz kaldık,
Kimse bakmaz yüzümüze
Kimse duymaz sesimizi
Kimse gelmez evimize
Kimse bizi misafir kabul etmez
Kimse kapı açmaz dost bezminde
Kimse yardımımıza koşmaz bin bir varidatla..
Kimse içimizdeki yangını söndürmez
Kimse aşk kasesini sunmaz kalp hayatımızda
Kimse şah damarımıza el sürmez
Sen gelmezsen,
Sen teveccüh göstermezsen,
Sen ümit meşalesini yakmazsan
Sen, azabımızı dindirmezsen
Biz, kurtarıcı olarak sadece sana “Sen “ dedik ve diyeceğiz…

Ey dost..!
Kapından boş dönmek istemiyorum bu gece
Bir buket halinde sana takdim etmek istedim hece hece
Neşem gurbet, üzüntüm gurbet
Terleyen alnımla sultan kapısında bekleyen bir akıbet

Ey Dost..!
Her güzel gelişmeyi yaratan,
Her güzel gelişmeyi, biz gelişme görmeden yaratan,
İçimize gelen
Bize “dua” ile gelin diyen,
Misafiriz kapında,
Kapıkulun olmak bile en büyük paye!
Ayrılmayız kapından,
Kovma bizi kapından.

Ey Dost..!
Doğ içimize,
Yarat sönmeyen sevgini içimizde
Bizi, Sen’li hayattan ayırma,
Bizi Sen’den ayırma,
Bizi bize bırakma,
Bizi nefsimizle baş başa bırakma,
Bizi, sonsuz bed akıbete maruz bırakma,
Bizi kimliksiz bırakma,
Bizi kulluk yakınlığından uzaklaştırma.

Ey Dost..!
Bugün biz günahkarlar,
Bugün biz sergerdanlar,
Bugün biz talihsizler,
Bugün biz muhtaçlar,
Bugün biz müjde bekleyenler;
Günahlarımızı Senin huzurunda sessiz bir bahçe eyle,
Ateşten bir elbise giydirme,
Bizi bize muhtaç eyleme,
Bizi senin kapında sonsuz muhtaç eyleme,
Bize bir muştu duyur
Bir muştu buyur ki, dinmeyen susuzluğumuz bitsin.

Ey Dost..!
Kanayan yaramızı durdur,
Atmayan kalbimize hayat ver,
Akmayan gözlerimize bir daha bengisuyu lutfet,
Kabul olmayan dualarımızın yüzünü güldür,
Beklediğimiz hayata bizi eriştir,
Eriştir ki takılıp yolda kalanlar olmayalım,
Ölmeden, olanlardan olalım.

Ey Dost..!
Sen’inle paslı kilitler açılır
Sen’inle bulunmayan yollara kavuşulur
Sen’inle dikenli engeller aşılır,
Sen’inle ateşten köprüler geçilir,
Sen’inle susuz çöller okyanus olur,
Sen’inle varlığımız var olur,
Sen varsın ki biz varlığımızı anlamadayız.

Ey Dost..!
Bizler birer hizmetçi,
Bizler birer yolcu,
Bizler kaybettiği akıbeti arayan,
Bizler, ölüm fanusunda son rolünü ağırca oynayanlar..
Sen ise bize her yönden yollar halk eden
Sen yolumuzu düşürmeyen,
Sen yolumuzu kaybettirmeyen,
Sen yolumuzdaki akıbetimi rüsvay etmeyen,
Sen bize bir ışık yakan,
Sen, ölmeden önce bizi öldürmeyen..!

Ey Dost..!
Sen’li hayattan ötürü Sana teşekkür ediyoruz…
Bizi Senden ayırma,
Bizi sonsuzluk serinliğinden uzak eyleme,
Dualarımıza “kabul olunmuştur” mührünü vur,
Bu mühür ile yolcu olduğumuzu anlayalım,
Bu mühür ile bir kul olduğumuzu hissedelim,
Bu mühür ile istikamet kazanalım,
Bu mühür ile insan olduğumuzu keşfedelim.

Gürsel ÇOPUR

Gürsel Çopur
Kayıt Tarihi : 24.4.2012 16:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gürsel Çopur