«Her leylimde kamer, sen, gündüzümde bir şems...
Mevlânâ'da bir, bende bir, bende bir şems...»
'SEN'i seviyorum...' demeye korkmasam... Birgün SEN'i sevdiğimi söyleyebilsem SANA. Ama nasıl sevdiğimi... SEN baştanbaşa Şems'ken ben pervâne olmasam; ... Kim anar Kays'ı, böyle meczûb, böylesine deli! Ne vuslâtın bir adı, ne bu sitem SANA: Ben de koşardım herkesler gibi güllerle SANA, kavuştuğumda bu ateşin söneceğinden korkmasam...
Bir adı yok hâlâ bu sevginin... Dostluk mu, can mı, kardeşlik mi, aşk mı, hiç olmak mı, ölüm mü, yalan mı... Hiçbir şeyken her şey olmak mı! ? Bir eşi, benzeri yok bu sevginin...
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,



