Patrick, yirmi dört yaşında Jamaika asıllı, siyah ırk´dan bir İngiliz vatandaşı ki bununla da oldukça övünüyor.
Annesi ikinci kocayı da öldürdükten sonra, oğlu kadar İngiltere´yi fazla benimsemeyip 'Bıktım bu memleketten' diyerek anavatanı Jamaika´ya geri dönmüş.
Manchester üniversitesinde Ortadoğu uzmanı olmak için, kah Suriye, kah İran, kah´sa Türkiye´de, ortadoğu aşkına kısıtlı bütçesiyle hafif hafif sürünürken, uzmanlığa doğru da ağır ağır ilerliyor.
Ben, ondan, lise de kalmış İngilizceyi öğreninceye kadar; o her gün üç saat anamı ağlatıp, Türkçe´yi nerdeyse ana dili gibi öğrenip memleketine dönüverdi. Biz de yine 'What is this-it is a book'ta
kalakaldık...
Çok gülmek isteyipte gülemeyince sağ kaşının üzerindeki bir kas adeta seyiriyor.
Bir sezon daha bitiyor...
Futboldan pek anlamam... Ömrüm boyunca gittiğim maç sayısı yirmiyi geçmez. Kritik hiç yapamam... Haksızlığı sevmediğim için hakeme, oturduğum koltuğun kolluğunu fırlattığım olmuştur.
Bir seyirci için ne kadar manasız duygu ve düşünce varsa beynime üşüşür, kimi gittiğim maçlarda.
Oyun dışında bir sürü lüzumsuz şey dikkatimi çeker...
Önemli bir maçta isem, ayakta kalmış seyirciye korkarak bakarım, kafamdan geçenleri anlayacak diye.
Topun aksi yönündeki kale tarafında, devriye gezen iki inzibatın, tribünlerin yıkılırcasına yaptığı tezahürat sebebine olan inatçı umursamazlıkları, ve gözlerinin ucuyla dahi bakmak lüzumunu hissetmeden sohbetlerini devam ettirmeleri yüzünden, herkesin baktığı yönün aksine bakmanın bedelini,yanımdaki şahsın ateşli tezahüratından ürüyen tükürüklerle,
Bütün özelliğiniz
güzelliğiniz anlaşılan.
Gerçektende güzelsiniz.
Her doğan yeni günde
Yeni aşklarınız olmalı!
Bazen bir arkadaşla bir haber
Eksildikçe 'yeşil'
gözlerinde
Güngünden.
Gün olur,
Çocukların küser.
Bahar küser
'Anılar'
Bir demet çiçekse sence
Bir yığın anı işte
eteklerinde.
Gittiğin uzak iklimlere götüreceksin bir gün.
Bir uçağın merdivenlerinden
Baharlarla geldin sen.
Kulaklarında sabah ezanları
Gözlerinde sürmeler.
Baharlandı kışlarım
Koklayıp da içime çektiğimde seni.
Bunalım 68
Dönüp bakınca bazen geriye
Ne zaman bir kadın sesi,
Hani var ya o duygu,
Daha çiçekleri kurtaramadı ki insan
Paslı konserve kutularından!
Çiçekler ve bebekler,
Kavruk,zevksiz ve yeşili az
Bir tuhaf bahçedeler
Bir kum saati ki bileklerimde
İlahi bir krıstal eksilirken an be an,
Bazen telaşlı,
bazen yavaş
ve,
çoğu kez de delicesine..
Ölümsüz aşkların rüyalarını görürken insan
Ölümsüz aşkların yanıbaşından
Aptalca yürüyüp gitti..
Bir ölümsüz aşk daha böylece
Yaşanmadan bitti!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!