Yakomoz göz kırpsın en karanlık gecelere
Dinsin gecenin koynuna atılan iç yangınları
Güç katsın hayatın örselediği bedenlere
Huzur at koştursun rüyâlar aleminde
Cennetvâri güzellikler sunsun ruhlara
Gülümsesin gönüllere, unuttursun yaşanan bütün acıları
Sen gittin de Efendim dünya aniden durdu
Bilal Habesi ezan okuyamaz oldu
Okumak isteyince boğum boğum olurdu
Sen gittin de bahçende güllerin kokmaz oldu
Sen gittin de Efendim bulutlar matem doldu
Bir gül olsam dalinda
Mis gibi koksam etrafıma
Mutluluk versem dimağlara
Vuslata ersem ben bu huzurla
Bir kelebek olsam dolassam kırlarda
Olsun
İmtihan olsun
Acı keder benim olsun
Kahrinda hoş lutfunda hos demek
Benim ahdim olsun
Kalbim kanatlansın çıksın semaya
Sonsuzluğa yelken açıp gideyim
Yöneleyim aşkla dar ı ukbâya
Faniden bâkiye kaçıp gideyim
Mis gibi kokayım her an dalımda
Aşkın diyarına otağ kurayım
Gelenden geçenden haber sorayım
Yaralı yüreğimi Rabbime sunayım
Sonra kainatın Efendisine ulaşayım
Onun aşkına meftun olayım
Öyle özledim ki
Mis kokulu erguvanlarımı
Ebem kuşağına nazlı nazlı bakışlarını
Nazende halleriyle huzur salışlarını
Cennetvari iklime çağırıp
Ellerimden sıkı sıkı tutuşlarını
Yalnızız şu koskocaman alemde
Yalnız geldik yalnız gideceğiz de
Dünya bir han biz hancı misaliyle
Terkedeceğiz bu dünyayı bizler de
Arkamıza baka baka gideceğiz günü gelince
Hani nerde kuşlar böcekler
Mis kokulu çicekler
Arılar kelebekler
Kayboldular birer birer
Hani nerde yüzüme gülenler
Günlerden perşembe
Tüllenir ruhum yine perde perde
Dalar giderim ötelere
Ruhum mesrur olur bu şekilde
Hz Ademe uzandı yüreğim
Sagına bakınca sevindiğini soluna bakınca hüzünlendiğini bilirim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!