Garip yürek yangın yeri mekânı
Aşk oduyla yanan bir hâr divânı
Köz gibi olunca parlayan hanı
Sevda ateşinden kaçmak kolay mı?
Düşünce kor ateş masum yüreğe
Kadıkoyüm benim hayatımın semti
Üç yaşımda açtım sende gözlerimi
Sahilinde yüzdürürdü babacığım beni
Bazen bir tatlı meltem eser senden serinletirsin yüreğimi
Çağırırsın koşarım ben sana
Dalar giderim Haydarpaşa garına
Gönlüne kainat güzeli düşen
O aşk ateşiyle kavrulup küle dönen
Sinesi paramparça olup yüreği zindana çevrilen
Deli divane olup her gece küçük ölümlere yürüyen
Gönül imtihanının en çetinine tabi tutulan
Aşk meydanının gözü karalısı olan
Aklıyla fikriyle
Ferasetiyle nam salan
Eşi benzeri olmayan
Asil soylu bir hanedanın
Gözbebeği
Gülistan bağının gülü
İffet ve haya abidesi
Rabbiyle arasındaki
Tüm perdeler kalkan
Annesi Hanne validemizin
Rabbine adadığı
İbrahimi soluğu
Ruhunda hisseden
Kainatın nuru alnında pırıl pırıl parlarken
Aşkı yürek yangınlarında devşiren
Gönlü ferman dinlemezken
Yüreğinin sahibi olan İbrahim
KADIN
Adem babamızın eğe kemiğinden yaratılan
Canına can, yetim gönlüne yâr olan
Aşkı, sevdayı, özlemi, hasreti, vuslatı tattıran
Arkasında tek yürek, tek bilek, dimdik ayakta duran
Kâlp efsunlu muhteşem ve de harikulâde
Kainat küçük kalır bu küçücük alemde
Kalp seyir defterine kalem olmuş âmâde
Neler neler yoktur ki yumruk kadar sistemde
Kimi mecnun olur da gezer dünya çölünde
Kalp bu öyle efsunlu oyle harikulade
Alemler kayitlıdir bu seyir defterinde
Kainat küçük kalır küçük gözuken yerde
Neler neler yoktur ki bu avuç ici alemde
Kimi mecnun olur da yanar kalbi ateşle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!