Selman Faris Karaköse Şiirleri - Şair Se ...

0

TAKİPÇİ

Selman Faris Karaköse

Vuslat... seni istiyorum,
Tanır mısın beni?
Gözleri bomboş bakan, sevda yüklü bir köylü…
Hatırlar mısın?
Ellerimin nasır tutmuşluğunu,
Sabah vakti üşüdüğümü biraz…

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Bir zamanlar çok uzaklarda diye bahsedilen bir yerde bir Gezgin yaşarmış. Sırtında ağır bir çanta ile diyar diyar gezip köylerde konaklar, erenleri dinler ve gün ışığıyla yol çıkıp, tan ağırınca bir kuytuya çekilirmiş.

Aklından hiç eksiltemediği, bir hikaye varmış... “Zümrüd-ü Anka ve etekleri bulutların üstünde olduğu rivayet edilen Kaf Dağı” Her insanın mizacına göre bir hayali olur ya, Gezginin hayali, bu dağı ve Zümrüd-ü Anka’yı bulmaktan öte hiçbir şey değilmiş. Gel zaman git zaman, Gezginin bu merakı gizli bir sevdaya dönüşmüş. Nasıl tuhaftır ancak yaşayan bilir; sadece masallardan duyduğun bir şeylere sevdalanmak... Gezgin bu, aradığını illaki bulacak.

Bir gün yolu içerisinde yalnızca erenlerin yaşadığı bir köye düşmüş. Konaklamış, Güzel bir şeyler olacak ya... Oranın erenleri yamaçları insan yüzüne benzeyen, zirvesine hiç kimsenin ulaşamadığı, en tepesinden suyunun hayat verdiği rivayet edilen Yorgun Nehirin kaynadığı bir dağdan bahsediyorlarmış. Bir ümit belirmiş Gezginin içinde. Oradaki her bir kimseye sormuş bu dağın adını, ancak sorduğu herkes sadece gezginin gözlerinin içine bakıp susmayı tercih ediyorlarmış. Bu durumu çok garipsemiş gezgin, gizem arttıkça, içerisindeki sevda aşka dönüşmüş. En sonunda dayanamayıp köyün en yaşlı ve en bilgili erenini yanına varmış. Son bir ümitle sormuş:
“Ey Erenlerin En Bilgilisi! Bir masaldır alıp başını gidiyor, ola ki en büyük ümidi burada yakaladım. Nedir bu dağın ismi? ” Eren Gezginin gözlerinin içine bakmış... bakmış... bakmış... ve yüreğinde bir kor haline dönüşen aşkı görünce cevap vermiş:

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Bu sabah güneş doğarken tam karşısındaydım! ...
Cebimde, yağmurlu bir gecede resmini çizdiğim, ıslanmış yıldızlar var.
Şimdi, sesinden yoksun yollarla buluşmak için ayrılık vakti...
Bir dönemecin köşesinde, ne yana gideceğini şaşırmış bir ben,
Umut dolu gözlerle beni uğurlayan insanlar,
Sönmüş bir ateşin yeniden alev alması gibi, ardımdan bakan sen...

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Bu bir hikayedir bakarsın, hikayelerde başka bir şehre gider,

Bir yaz günü başlamıştır sevda masalı ve en güzel yerinde yarimde gider.

Yolcudur, yoluna gider... Hancıdır, hanına gider... Aşıktır, aşkına gider...
Gider aşkına ama bir şeylerde gider, anlamazsın...

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Ben sevmeyi unutalı yıllar oldu desem inanırmısın...
Çok zaman geçmişti ki
Hiç bilmediğim bir zamanda, hazırlıksızken çıkmıştın karşıma
Hani sınavlarımız kötü geçince her zaman deriz
“Sorular Çalışmadığımız Yerden Çıktı”...
Sen sınav kağıdına sadece adımı ve numaramı yazıp çıkacağım

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Ağaçlar şiir okuyor, hafif bir rüzgarın eşliğinde...
Sarı ışıklı sokak lambalarının altında, bir sokak kadar sakin.
Gölgem, boyumdan asi.
Karanlıklar daha bir dertli bu gece.
Sadece ayak seslerim yankılanıyor sokakta
Ve meraklı bir kedinin bakışları.

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Sığınaklardaki tedirginliklerden kurtulduğum zamanlardı
Kalabalıklar içerisinde yalnız bir ışığın peşinde sürüklenirken düştüm
Koca bir yamaçtı, tutunacak sevda yoktu
Yamaçların sonunda şehirler vardı
Şehirler gün yüzüne küsmüştü
Gün yüzüne aşklarım hasret kalmıştı

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Gerisi yazılmayalar.
Sen gittin ve yanlızlığı o zaman anladım,
Yalın bir düş oldu bütün hatıralarımız.
Gittin ve geride bir avuç dolusu kan,
Bir ağız dolusu küfür,
Bir ömür dolusu anı,

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Burada sevdiğim yok... mavi bulutlarda gitmiş...
Yazın en mutlu sıcağında terk etmişler beni.
Yapayalnız kalmışım bir başıma. Yaralı gibi sere serpe...
Bu şehir beni bitiremez demiştim bir zaman önce, yanılmışım.
Sevdiğimden uzağım şimdi. Burada yalan sevgiler içinde bunalmışım.
Nerede şimdi bilmem ki, gözlerimi daha da bir canlı açtığım günler?

Devamını Oku
Selman Faris Karaköse

Ah İstanbul! ...
Unufak olmuş benliği, süslü rüyalarla ayakta tutan sevgili,
Kız Kulesi’nden süre gelen bir meltemin sabahı
Ve beni benden alıp, kendini bırakan İstanbul...
Beni bilmezsin sen,
Sana sitem edenlerden nasıl uzak durduğumu,

Devamını Oku