Şöyle bir yokladım gönül defterini
Her sayfanın hatırası karalı çıktı
Sen diye başladığım satır başları
Biz diyemeden yaralı bitmiş...
Her harfine düşmüş yılların gölgesi
Bir anı canlanır gözlerimde
Elem dolu sözler dökülür dilimde
Okunur, sussam da her halimde
Acısı o günkü gibi yüreğimde
Dimağım dağılır o anda
Ah! Gönül, sevdin sevilmedin
Ne suçun vardı da yandın
Her gülen yüzü insan mı sandın
Uslan deli gönül uslan artık...
Ah! Gönül,kırmadın kırıldın
Alemden aleme gezdiren
Devasız yaralar açtıran
Elin eşiğinde yatıran
Bir çift göz ...
Günden güne solduran
Yalnızlığımın en güzel davetsiz misafiri
Gecenin hangi vakti olsa uğrardı.
Güzellik,iyilik adına ne var ise
Tanışıklığımızın hatırına en iyisini getirirdi.
Günün telaşını,çilesini ve umutsuzluğunu
Bir sen değilsin ki aklımda
Neleri var, sayısını bilmediğim odalarında
Misafiri olurum ara sırada
Bazen iyi bazen kötü muamele
Ev sahibinin niyeti ölçüsünde
Sadece bir kelime
Her şeyin altını üstüne getiren
Söylenmesi o kadar kolay ki
Nefes alır gibi
Tek bir anlamıyla
Hiçbir zaman yanına yaklaştırmadın ki
Varlığın bir el kadar mesafedeyken
Tutamayacağım kadar uzaktaydın
Yer ile gök arasındaki boşluk gibiydin
Hiçbir zaman gündüz olmadın ki
Yutkunsam yutamıyorum
Kussam kusamıyorum
Boğazıma düğümlenip kaldı
Ne acı ne de tatlı...
Takatsız kalır nefesim
Başını eğmiş önüne köhne bir yerde
İçine gömdüklerinin dirilişi gibi
Akıyor şimdi katrana dönüşmüş yaşları
Geçen yılların acısını çıkarta çıkarta
Damağına yapıştırdığı dili çözülüyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!