Selim İleri Şiirleri - Şair Selim İleri

Selim İleri

Artık bayağı bulacaksın. Sevme duygularını andıran kıpırtılar da bitince bayağı bulacaksın. Her şeyimi. Duygularımı, dünyaya bakışımı, yaşadıklarımı, tiksinçlerimi, güvensizliğimi. Hepsini bayağı bulacaksın. Sevgi bağışlatabilirdi yalnızca. Buna üzüldüğümü sanmıyorum. Olduğum gibi yaşamalıyım. Bir yaşama acemisi olarak. Ustalıklarda gözüm yok. Bayağı bulmana üzülmeyeceğim.

Destan Gönüller

Devamını Oku
Selim İleri

1990'ların sonundaydı, Kitap Fuarı'nda imza gününde, kırkların­da bir hanım, “İleri yaşta şiir yazılmazmış. Şiir kururmuş. Doğru mu? ” demişti. “Şair değilim, bilemem ki...” diye yanıtlamıştım.

Gerçi şiirle beslendim bütün yazarlık yaşamım boyunca. Romanlar, öyküler elbette can yoldaşımdı; deneme, oyun, edebiyatın bütün yel­pazesi. Ama şiir bambaşka.

Üstelik şiirsiz bir başlangıç: Yeniyetmeliğimde pek şiir okumazdım. Kitaplığımda hiç şiir kitabı yoktu. Ders kitaplarımızda yer alan şiirler bana pek ses yöneltmiyordu. Ortaokul Türkçe kitabımız­da Abdülhak Şinasi'nin Fahim Bey ve Biz'den alınma seçme parçası, o, Fahim Bey'in giysilerini anlatan bölüm beni büyülemişti de, şiir­ler uzağımda kalmıştı.

Devamını Oku
Selim İleri

“Elveda İstanbul! Aziz ve büyük şehir, çocukluğumun rüyası, gençliğimin emeli, hayatımın unutulmaz hatırası! Elveda, Şark’ın güzel ve ölümsüz kraliçesi! Zaman bahtını, güzelliğini bozmadan değiştirsin ve çocukların seni bir gün benim seni gördüğüm ve terk ettiğim aynı delikanlı heyecanının sarhoşluğu içinde görebilsinler.”


Otuzuna yaklaşmışken İstanbul’a gelen İtalyan edibi Edmondo de Amicis, imparatorluk başkentini büyüleyici bir belde olarak yorumlar. Zaman, on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğine çok yakın.

Büyülenişine yer yer yıkık yıprak, bayındırlıktan uzak, karanlık, kasvetli görünümler eşlik etse bile, yazar bu kenti, bu kentin doğal güzelliklerini hayranlıkla ifade etmekten kaçınmaz. “Bir göl gibi durgun ve mavi İon Denizi”nden, “gün batışıyla yaldızlanmış Ege”den geçerek İstanbul Boğazı’na varmıştır. Deniz yolculuğu on sekiz gün sürmüştür.

Devamını Oku