Aşksın sen,
Kalbimin attığı her ansın,
Aldığım nefessin, damarımdaki kansın,
Aşksın sen,
Vakitli vakitsiz duamsın,
Sevdam, hayalim, en güzel rüyamsın,
Beyaz bir gemim var sığmaz ummana
Ummanım bir katre, kavuşur semaya
Al bitiyor ömür,
Ne gidecek senle beraber?
Bir düşün bakalım,
Ne kalacak avuçlarımızda
Süleyman hazinesini mi götürmüş yanında
Ömür efkâr dağıtır her saat
Gölgeler yansır duvara
Bazen açık bazen mat
Koyu düşler arkadan gelir,
Sayfalar kalın, hayaller hasat
Sokaklar ıssız, kaldırımlar uykuda
Lambalar solgun, koca şehir yorgun
Seni ararım sabahını bekleyen yalnız gecede
Yürürüm durmadan, gölgem yetişemez
Yolun sonunda belki çıkarsın hayali..
Açarsın kollarını, koşarsın bana doğru
Gönlüm ateşinle yandı, kül oldum savruldum
Sel kurutur beni, yokluğunda güzel sevgili
Pusulam sana menzilli, yine seni zor buldum
Yel yakar beni, baktığında güzel sevgili
Deniz ufka kavuşur yakın sonsuzlukta
Güneş mehtaba hasret, ben sana sevdalı
Dağ buluta sarılır sisli boşlukta
Dal suya hasret, ben sana sevdalı
Lamba kaldırımı avutur sessiz sokakta
Mum aleve hasret, ben sana sevdalı
Sessiz şehrin çığlığı duyulur gecelerde
Gurbet sabahlara açılır gözlerim
Öksüz, garip, çaresiz
Kaldırımda açan çiğdem gibi
Yalnız, narin ve sessiz
Afyon; soğuk, karlı ve puslu..
Semt pazarı köylü kadınlarla süslü,
Tezgahının başında durur, vakur ve sabırlı
Elleri peynir kokulu, çatlak ve nasırlı,
Afyon; soğuk, karlı ve puslu
Dar sokakları memleket kokulu
Öyle hayat…
Heyhat!
Gelmişler, geçmişler…
Bedbaht!
Bulamamışlar sıhhat,
Akıp durmuş cerahat…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!