Yine aklıma düştün, efkâr yakıp yıkıyor
Ne vakit kavuşuruz, diye aklım çıkıyor
Almasam haberini, merâkım uyutmuyor
Şimdi gel de bu hali, yorabilsen hayra yor
Aşığa anlık vuslat, bin asırlık haz verir
Vuslat-ı daimide; kudur, çıldır ve delir!
Sen ashâb-ı kiram’ı misafir eyleyesin
Bes iklim, bes tepende ezanlar dinleyesin
Semadan Hak rahmeti ebeden eksilmesin
Nâme-i ask bestesin asıkların söylesin
Ana gibi garibine her daim aglayasın
Susuz cesmelerinle yurekler daglayasın
Adam vardır, bela muzur, hak olmuştur telefi
Adam var ki, göçüp gider, edilemez telâfi
Dokunmayın yüreğime, ağır kan kaybediyor,
Umut değneklerime, tutunup gidiyorum.
Gün, geçmişin hesabını, alacak kaydediyor,
Bâzen tenden bile göçüp, kurtulayım diyorum
Sıram geldi mi acep? Dost’a varmak ne zaman?
Ruhumu teskin için yılda bir görsem yeter
Senden bir an'lık hicran, bin ışık yılı keder
Sabır eylemek Hak'tan sabra yürek gerektir
Hasmını yenen değil, aşk’ı yenen yürektir.
Ya davaya adam olmak. Omzunda tunç demirle
Ya deveye adam olmak sırtında boş semerle
Ya kalıp paklanmak engin okyanuslarda
Ya gidip saklanmak, girift, pis kuytularda
Yokmu? 'yalan dünyada ' 'kral çıplak ' diyecek,
Öz davası uğruna zehir zakkum yiyecek.
Ermezsem sabaha,gecenin gurubundan,
Sam yeli esmeden içem şifa şurubundan,
Rahat yok aşkından derd-i efkarım bundan
Akla ziyan bu sevda,kelepçesi kolumdan.
Bayramda bayram edip mümini övündürün
Barış, dua tekbir ile melun u dövündürün
03.11.2005 ramazan bayramı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!