Sırrın perdelerini, aralarken sır olduk
Lahzalar bitmez dedik, şimdi bak asır olduk
Bin bir bilinmeyenli, bu suâl-i aşkımın
Haddi yok, hesabı yok, keşmekeşin, taşkının
Varlığını keşke hiç bilmeseydim
Dururmu can tende sensiz bitanem
Sana bir kerecik yârim deseydim
İstemesen, istemeni istemem
Yüzüne baktıkça ruhum kanıyor
Sabah olmaz ki şimdi? seninle konuşmuşum
Yüz asırlık her günde, hasreti solumuşum.
Terkedilmiş viraneyim, sensiz bal bile zehir
Sevdiğimi gizlesem de artık gün gibi zâhir
Emeğin kadardır, kazandıkların
İki tayın oniki nefere yetmez
Yanıltır güvenip saf sandıkların
Ayna terazisine vur ayna zulmetmez.
Diyorum diyorum demekle bitmez
Vuslat’ı görmeden de, hicran yaşanılırmış
Memat’a ermeden de, hayât anlaşılırmış
Bu ayrılık vardı hep, adını koymamışız,
Dedim ya; yok hiç sebep, senaryo oynamışız
Bir kere görsem de seni, efkârımdayken yüzün,
Envârın dan bin de olsa, ne gam kalır ne hüzün.
Sensiz bir ânım yok ki, us serseri, divane
Serde yoksan uğrar beynim hayal-i inkisare.
Serin ateşlere düş, sarp tepeden, selâmen
Ve yarım iken inan, tam üstünde tamâmen.
Hakikate muhalif, zıddı ile ittifak
Aynı kadere namzet, Geceyi sağan şafak,
Hayatımın anlamı, ne var, ne yok Rukiye
Hayatın kendisi O, geri kalan hikâye ….
Dostluğu, dost gibidir, uzanır tâ Bâki ye
Gönlü saftır, harbîdir, yoktur onda takiyye
Az birazda delidir, lâkin merttir Rukiye
Sen ey Emin ismiyle na müsemma,
Sen ey seni ancak paklar musalla,
Sen devam et küfr ’et fısk et usanma,
Elbet dersin Allah! haşa ve kella.
Günah nur yüzlü şeytan, zehirli ballı şeker
Aldatır nefis denen, şifa başlıklı kanser..
İnsan düşmeye görsün, şeytanın tuzağına
Haram tatlıdır lakin, sırtta sevimli hançer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!