Kederlere gömülürüm kimi zaman,
Aşkım kanar,acır...
Uzak mavilerde kırılır bakışlarım,
Kamaşır yüreğim,kaçamak gülüşleri özlerim...
Bir de denizleri,
İçimin nehirlerinin değdiği...
Bugün bahar...
Babam ölmüş kim anlar,
Yolunu kaybetmiş,deli deli eser rüzgar,
Ben tarumar,
Sen değilsin haberdar...
Bugün bahar...
Mutluluk,
Hayata gözlerimizi açtığımızda
Bize bakan iki çift gözdedir.
Aynanın karşısında süslenirken
Tutturduğumuz türküde,
Gizli gizli yapılan telefon görüşmelerindedir.
Zor,
Varlığını bilip de yokmuş gibi davranmak,
Bugünümde,yarınımda bulamamak seni,
Yıllar öncesinde aramak,
Rüya gibi...
Hiç yaşanmamış gibi...
Bazen parmaklarını saçlarımda hissediyorum,
Elim varmıyor dokunmaya...
Sonra silik silüetin düşüyor aklıma,
Ayrıntılar silinmesin diye
Korkuyorum daha bir dikkatli bakmaya...
Önce yalındı aşk,
Bir kalbe yönelip
Kalpte bulunana dek.
Basit ve anlamlıydı...
Geçmişte de kalsa adı,
Birgün tekrar duyulacağını bilerek yaşadı.
Unutamadım şehrimde güneşin batışını,
Martıların gece yarısı kahkahalarını,
Yağmurun ansızın,sinsice yağışını;
Dalgaların kıyıyla muhteşem dansını,
Unutamadım,
İçim sızlayarak nem kokan şehrimden ayrılışımı
Hiç sevmedim sensiz geçen yılları,
Sözlerinde seni bulamadığım en hazin şarkıları...
Yalnız beni ıslatan hoyrat yağmurları,
Sen kokmayan bu kıraç toprakları...
Hiç sevmedim hazanları,kışları,
Bayramlaşamadığım bayramları,
Zamansız zamanların sancısıydı,
Tepeden tırnağa bedenimde zonklayan.
Ayrılığın rengi kurumadan daha,
Bu neyin rengiydi şimdi,
Yarım yamalak duygularımı boyayan.
Anıları suya bırakıp el sallarken ardından,
Trabzon:
İlk sarhoşluğum,
Kaçamaklarım,
Aldanışlarım ve aldatılışım.
Trabzon:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!