Ben yaralı bir kuşum
uçamam artık
yok değildi kanadım kırık
lakin ne yalan söyleyeyim
sen gittiğinden beri kalbim kırık
gökyüzüm kayıp
Hiç yaşamadan ölüyor annem
bir şehirden başka şehre çıkmadan
bütün hayatı mutfakta
bütün hayatı pazar alışverşlerinde
bütün hayatı çocuk koca derdinde...
Farzet ki ben bir osmanlı şekercisindeyim
içinde renk renk şekerler
ve
ben hep içi bademli olanları yerim
elim kolum durmaz
Rüzgar esmiş ince bir yaprak gibi
düşmüşsün hayata
kuru bir yaprak gibi
avuçlar seni hayat
dökülürsün kırılırsın
sen öyle
berduş berduş dolaşırken
kenyada yamyamlarla
içerken akşamcı meyhanelerinde
gülümserken ispanyada
arenada matadora
Kimsekimseye içindeki yağmuru söylemedi
kimse kimsenin içnde yağan yağmuru bilmedi
kimse kimsenin akan su birikintisinde ölmeseydi
yağan yağmurla insan bedeni yıkadık ne de bir gül büyüttük
kimsenin içinde yağanyağmurlarla acısınıyolcuda edemedi
Bir yağmur olup ıslatsada
beni bu sevdva
üşüsemda ıslansamda
yağmur senden gelense
bereketimdir
Yaşamak dipsiz bir kuyu
içine atıyor seni Tanrı
bir kucağına bedenini
bir kucağına maneviyetini
ışığa çıkmak
binlercesi içinde sen olmak
Yabancı bir film içinde
kırmızı dolgun dudaklı
bir aktrist gibi bakıyorsun
gülümsüyorsun
kırmızı dolgun dudaklıda olsan
Şarap gibiydi kırmızı dudakların
ve ben onları kaç kez öptüm
sözlerin bıçak gibi keserdi hüznümü
ve ben o sözlerle kaç kez bölündüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!