Selçuk Binici Şiirleri - Şair Selçuk Binici

0

TAKİPÇİ

Diyarbakır'da hayata merhaba dedi. 2001 yılında Aydın'a yerleştim. 3. Sınıftan başlayarak doktora eğitimine kadar tüm eğitimi orada bitirdim. Doktora eğitimini halen Isparta'da devam etmekteyim. Lise yıllarından beri şiir, öykü, deneme ve makale türünde yazılar yazmaktayım.

Selçuk Binici

Zamanla birlikte yaşlanırmış gözler. Hiç olmayacak sözlere akıtılırmış gözyaşları. Her günlüğün içinde elbette bir acı olurmuş. Sevgiler herdem yeşil değil ki her daim anılar kahkahalarla dolsun. Ne de olsa insanoğlu, doğarken ağlamış. Sanki tüm yaşanacakları bilircesine. Neyse ki sadece bedenler yaşlanmakla kalmıyor. Aynı zaman da yeryüzünü zamanı gelince terk ediyor. Hemde hiç şikayet etmeden hüzünler cehennemine. Ne toprak ne de sevgi geliyor insanın aklına. Sadece yaşanmamışlıklar kemiriyor. Yazdıkları günlüğün sayfalarını. Yavaş yavaş tükenen ömrümüzü hiç üşenmeden yazan tükenmez kalem bile şaşırıp kalıyor. Zamanın hiç umrunda değil ki zaten. O herşeyi eskitmeye devam ediyor. Sevgiyi eskitmek yerine keşke dostlukları ve şarapları eskitse. Neden acıların olduğu sokaklara ve yoksulluğun arşa erdiği semtlere uğramıyor. Keşke su gibi akıp götürse tüm yoksullukları. Hep dert caddesinde takılıyor. Keşke biraz mutluluk semtinde yatılıya kalsa.

Devamını Oku
Selçuk Binici

Keşkelerle dolu bir satır olsun istemezdim. Ama yazmadan geçemedim. Keşke savaş çığırtkanlığı yapan politikacılar, çocukların saf gülüşleri gibi masum olsaydı. Generaller, ilkbahar mevsimi gibi güzellikler getirseydi. Vur emriyle Suriye, Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna yıkılmasaydılar. Savaş uçakları dünyaya bombalar yerine iyilikler ve güzellikler atsaydı. Keşke askerler savaşmak yerine okullar ve hastaneler inşa etseydi. Silah tüccarları silah yerine oyuncak ve müzik aletleri dağıtsaydı. Çocuklar maalesef size keşkelerle dolu bir dünya bırakıyoruz. Hüma Nur'um merhametli kızım sana ve birbirinden kıymetli diğer çocuklara güzel bir dünya bırakmak isterdim. Umutla dolu bir dünyada buluşmak dileğiyle. Sevgiyle, umutla ve neşeyle kalın çocuklar.

Devamını Oku
Selçuk Binici

Let's watch the leaves fall in the countryside. Let's make love in lavender garden in april rain. Let's challenge time and let's forget everything. Let's not tell anyone our talk with the phoenix. Let's bring to life june from the ashes. Let's forget the arrival of winter and We burn the fireplace. Let's sing and get drunk in the hanging garden of Babyloni Let's watch sunrise and sunset at Hasankeyf.

Devamını Oku
Selçuk Binici

Cadde köşelerinde yabancılaşan, terk edilen çiçekler gördüm. Tıpkı unutulan insanlar gibi. Usulca yaklaşıp selam verdim. Nedir bu sessizliğiniz der gibi. Duymamazlıktan geliyorlardı. Lakin onlar güzel renkleri, kokuları ve zarif bedenleriyle arılara eşlik ediyorlardı. Doğada ki hayvanlarla dostluk ediyorlardı. Biz insancıkları umursamayıp dertlerini gökyüzüne anlatıyorlardı...

Devamını Oku
Selçuk Binici

Mezapotamya' da bir kuş olsam bir daldan öbür dala konan.
Görmesem kardeş kavgasını.
Hatta tek hücreli bir canlı olmaya da razıyım.
Yeterki Hasan keyfi sular altında görmeyeyim.
Yeşil bir yaprak olsam.
Cehennemi dünyada yaşamasam.

Devamını Oku
Selçuk Binici

TOY MÜHENDİS

Toy mühendis tüm varını yokunu bilgisayarın kulağına fısıldıyor. Bir yandan da tüm bulgular birbiriyle tartışıyor.
klavye bitkinliğini saklamaya çalışıyor. Fakat Toy mühendis acımasızca üzerine üzerine gidiyordu. Zaman yavaş yavaş akıp gidiyor. Temmuz sıcağı fanın sıcaklığına karışıyor. Fare, tüm çıplaklığıyla olanlara gülüyor. Müzik usulca ruha tebessüm ediyor. Tüm çizgisiz yapraklar, kararmış odada, kaçış yolu arıyor. Ve birden kahvede ki telvede kadının yüzü beliriyor. Tüm olanlar herşeyi yokuşa sürüyor. Lakin Toy mühendis umudunu koruyor. Uykusuzluk bedenini sararken, bilgisayar pil ömrünün bittiğini haber ediyor. Fakat o hırsla sonuca doğru gidiyor.

Devamını Oku