Suphi,
aşkın bakire olmadığı bir yüzyılda
tanrıçasını arıyordu.
Bilgi dükkanında,
kitapların ayracına onu çiziyor,
Keşkelerle dolu bir satır olsun istemezdim. Ama yazmadan geçemedim. Keşke savaş çığırtkanlığı yapan politikacılar, çocukların saf gülüşleri gibi masum olsaydı. Generaller, ilkbahar mevsimi gibi güzellikler getirseydi. Vur emriyle Suriye, Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna yıkılmasaydılar. Savaş uçakları dünyaya bombalar yerine iyilikler ve güzellikler atsaydı. Keşke askerler savaşmak yerine okullar ve hastaneler inşa etseydi. Silah tüccarları silah yerine oyuncak ve müzik aletleri dağıtsaydı. Çocuklar maalesef size keşkelerle dolu bir dünya bırakıyoruz. Hüma Nur'um merhametli kızım sana ve birbirinden kıymetli diğer çocuklara güzel bir dünya bırakmak isterdim. Umutla dolu bir dünyada buluşmak dileğiyle. Sevgiyle, umutla ve neşeyle kalın çocuklar.
Adam tüm olanlar karşısında şizofreni oynuyordu.
Kawa, Dicle’ye olan dargınlığını Hevsel Bahçeleri’ne anlatıyordu.
Fırat Nehri tüm olanlar karşısında kan kusuyor,
bir yandan mutluluk Tanrı tarafından soykırıma uğratılıyordu.
Verimli Hilal toprakları, insanoğluna olan dargınlığını Keyifsiz Hasan’a anlatıyordu.
Yılın son mevsimi sonbahar,
yerini kışa bırakacaktı,
lakin MEVSİM çok sert direniyordu.
Gökyüzü ağlamamak için mücadele ediyor.
Ağustos böcekleri sessizce,
çıldırtırcasına tanrıçalara sesleniyordu.
Cadde köşelerinde yabancılaşan, terkedilen çiçekler gördüm. Tıpkı unutulan insanlar gibi. Usulca yaklaşıp selam verdim. Nedir bu sessizliğiniz der gibi. Duymamazlıktan geliyorlardı. Lakin onlar güzel renkleri, kokuları ve zarif bedenleriyle arılara eşlik ediyordu. Doğadaki hayvanlarla dostluk ediyorlardı. Biz insancıkları umursamayıp dertlerini gökyüzüne anlatıyorlardı.
Selçuk Binici
Sırtını Burdur Gölüne yaslayan Isparta Gülü
Flamingolara seyir keyfi sunuyor.
Diğer yandan Kınalı kekliklere yuva olan Isparta Gülü
Yabani tavşanlara barınak imkanı sağlıyordu.
Kızıl şahine uçuş keyfi veren Isparta Gülü
Bir yandan Kaplumbağalara sessizlik veriyor.
Mevsimler, acısını duymadığımız keçilerin ve insanların, toplu intikamını mı alıyor? Yada bedenleri paramparça olmuş bebeklerin intikamını mı alıyor? Ne dersiniz insanoğlu? Vicdan gömleğimizi çıkaralı hiçbir şey yolunda gitmez oldu. Salgınlar, depremler ve doğal felaketler peşimizi bırakmadı. Biz merhametten kaçtıkça acılar peşimizi bırakmadı. Biryandan ekonomik kriz patlak verdi. Biryandan da insanlık sınıfta kaldı. Sorsan herkes profesör, avukat, öğretmen, patron ve niceleri olduk. Maalesef iyi bir insan olamadık.
Selçuk BİNİCİ
Mezrabotan’da bir kuş olsam,
bir daldan öbür dala konan.
Milletlerin ırkçılığa maruz
kaldığını duymasam.
Tek hücreli bir canlı
Let's watch the leaves fall in the countryside. Let's make love in lavender garden in april rain. Let's challenge time and let's forget everything. Let's not tell anyone our talk with the phoenix. Let's bring to life june from the ashes. Let's forget the arrival of winter and We burn the fireplace. Let's sing and get drunk in the hanging garden of Babyloni Let's watch sunrise and sunset at Hasankeyf.
Anadolu Alevilerinin yaşadığı
bir dağ köyünde Muharrem ayıydı.
Sınırdaki kaçakçılar
katırlar üzerinde
kaçak çay ve sigara taşıyordu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!