-SEZA Şiir ve Edebiyat Dergimizin bu ayki konuğu Selahattin Yetgin. Bugüne kadar 3 şiir kitabına imza atan ve bu aralar 4. kitabı için kolları sıvayan sevgili Selahattin Yetgin ile yaptığım röportajı sizlerle paylaşmak istiyorum…
1- Turan ORAK: Her ne kadar sizi eserlerinizden tanıyor olsak bile, antoloji şiir ve edebiyat portalındaki ''Hayatınız'' bölümünde aşağıdaki gibi tanıtmışsınız kendinizi...
Dergimiz okurlarına kendinizi detaylı bir şekilde tanıtır mısınız?
'HAYATI
S. Yetgin-14.02.1961 Antalya doğumluyum. Yıllardır gazetecilik mesleği ile iç içeyim. Şiire tutkum küçük yaşlarda başladı. Yazdıklarım Türkiye'nin çeşitli dergi ve sanat sayfalarında yayınlandı. Çalıştığım gazetenin aynı zamanda sanat editörüyüm.
Yıllardır şiir yazıyorum. Daha doğrusu şiirle başladığım bu serüvende geçen uzun yıllar benim her gün bu işe daha fazla sarılmamı sağladı. Bir anlamda tarzımı da kazandım. Türkiye'de şu anda benim tercih ettiğim tarzı kullanan çok az şair var ve ben buna 'şiirde yolculuk' diyorum. Yaşananları bir senaryo haline getirip, sözcük bolluğunda iyi ve olumlu kullanmak kısaca. İlk kitabımı, 'Kıyamete Kuşandık Sevdaları' çıkardığım andan itibaren şiir yazmaya daha çok bağlandım. O kitaptaki lezzet daha sonra birkaç yıl önce çıkardığım 'Yağmur Gözlüm' isimli kitapla birleşti. Olumlu eleştiriler olumsuzlardan daha fazlaydı ve ben bundan aldığım güçle 'Aşk Suskun Bir İlâhidir'i okuyucularımla buluşturdum.
2- Turan ORAK: Yazmaya ne zaman ve ne şekilde başladınız Selahattin bey?
S.Yetgin-1980'den bu yana şiir yazıyorum. Askerde iken silâh arkadaşlarımın sevgililerine, nişanlısına ya da eşine yazdığı mektuplara duyguları eklerdim. Duygular insanların gün ışığına çıkarmayı beceremediği kutsal bir şey. Bunu sözcüklerle anlatan kişi çok az. Bana göre her insanın mayasında şairlik var, fakat bunu kullanmak çok önemli. Askerden sonra gazetecilik serüvenim devam edince ve ben bu büyük avantajı iyi kullanınca şiirlerim kitaplaştı.
3- Turan ORAK: Klasik bir soruyla söyleşimize devam etmek istiyorum izninizle...
Bu güne kadar şiire yapılan tanımların hepsi kabul görmekle birlikte, tam olarak şiire bir tanım bulunamamış. Sizin şiir hakkındaki tanımınız nedir?
S.Yetgin-Şiir benim için bir yaşam biçimi. Hayatın ta kendisi. Bir şarkıyı, ezgili bir türküyü dinlerken kim kopmaz, bir yolculuğa çıkmaz ki. İnsanı uzaklara, çok uzaklara götüren bir müzik tınısının kollarında, o müziğin sözlerinde neler düşlemez insan. Bazen uzak adalar, bazen masmavi denizler, kimi de yüce dağların zirvelerinde bağdaş kurup oturmayı kim istemez ki? Gökyüzünde bir ev yapıp kendine, içerisinde mutluluk ateşinin yandığı bir ocak başında yeryüzünü izlemeyi istemez misiniz? İşte bu yolculuktan döndükten sonra 'bu duygularını birileriyle paylaşmak sanatıdır şiir'. Bunun adına aşk da diyebilirsiniz, tutku da. Ama her ikisi de inanılmaz güzel ve tabiri yerindeyse 'Aşksız kadın öksüz, aşksız adam ölüdür' diyebilirsiniz. Şiir bir anlatı sanatı. Şiir ruh yolculuğu. Şiir duyguların tetiklenmesinden doğan bir bebek. Şiir Isimsiz bir çiçek. Şiir, hayatımızdaki en büyük gerçek.
4- Turan ORAK-Şiir yazdığınız gibi, zaman zaman mektup, deneme türü eserlerinizi de okuyoruz. Bu bağlamda sormak istediğim soru şu. Sizce şiir mi, yoksa diğer çalışmalarınız sizin için öncelikli geliyor?
S. Yetgin-Bunun özel bir nedeni yok. Yazılarımı okuyan, ya da beni tanıyan kişi benim duygularımı üç aşağı-beş yukarı anlayabiliyor. Ben bugüne kadar yazdığım her şiirde, her yazıda sevgiyi ve aşkı anlatmaya çalıştım. Sevgi öyle büyük bir duygudur ki sonunda aşk'la buluşur. Bu son değildir, bana göre başlangıçtır ve aşk'ın büyülü kollarında kalmak isteyen kişiler mutlaka doğru adrestedir ve bunun mutluluğunu da anlatmak bizlere, bizim gibi bu işe sevdalı kişilere düşüyor. Şiir mi, deneme mi derseniz benim için hiç fark etmiyor. Hayat bir anlamda şairin yazacağını ruh haline gore tayin ediyor. Bazen bir şiirde, yetmezse bir denemede duygularını, birikimlerini, daha doğrusu hüzünlerini ve özlemlerini aktarıyor okuyucusuna.
5- Turan ORAK: Sanatçıların esin kaynakları neler olmalıdır Selahattin bey. Sizin esinlendiğiniz kaynaklar nelerdir veya hangi hallerde yazma isteği duyuyorsunuz?
S. Yetgin-Aşk'a dokunmak, yıldızlara derdini dökmek, pırıl pırıl parlayan ay'la sohbete durmak neden zor gelir insanlara? Bir karıncanın günlük uğraşısını izlemek, bir kelebeğin birkaç günlük ömrüne şiirler yazmak, ya da yüce dağ zirvelerinde krallığını ilân eden bir kartal'ın yaşamdan beklentilerini hissetmek çok zor değil aslında. Ben bu söylediklerimi hemen hemen her gün düşünürüm. İnsanlar da fırsat buldukça yüreğini dinlesin, başka yüreklerdeki güzellikleri izlesin. Dertler, tasalar, sıkıntılar paylaşılırsa azalır çünkü. Şairin yazma isteği genellikle ruhundaki aşk'tan gelir. Sevdasını, aşkını anlatmak için geçer klavyenin başına. aşktır kısaca en büyük Ilham. Aşk'a gelince; söylediğiniz gibi aşk asla tarif edilemez, yani tanımlanamaz. Tanımı olmayan şeyler o gizemiyle kutsal, o büyüsüyle muhteşem değil mi sizce de? . Özetle, aşık olduğum, aşkı yüreğimde yaşattığım hallerde. Bütün insanları seviyorum. Doğal olarak da yazdıklarım bütün insanlara armağan ediyorum.
6- Turan ORAK: Genellikle serbest tarzda ve hece şiirlerinizi okumaktayız. Divan edebiyatından; aruz, gazel, kaside, beyit, rubai gibi eserlerinizin olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Varsa bizimle paylaşır mısınız, yoksa; bundan sonra yazmayı düşünüyor musunuz?
S. Yetgin- Belli bir çizgim yok. Tarzım var, ama illa ki şöyle yazacağım diye bir saplantım yok. Birkaç tane hece şiiri yazdım. Yani tamamen kuralına uyarak. Feride Özmat hanımefendi öncülük yaptı, bunu gururla söyleyebilirim. İlgimi çekti ve bu tarz birçok şiirime de otomatik olarak yansıdı. Bu bağlamda buradan kendisine teşekkürlerimi sunuyorum. Genellikle serbest yazıyorum bu dalın kendimi yetiştirmede önemli bir pay sahibi olduğunu söyleyebilirim.
7- Turan ORAK: Genel olarak sanat, özel olarak da şiir der isek; şiirin görevi nedir veya ne olmalıdır sizce?
S. Yetgin- Şiir insanları birleştirici, yol gösterici olmalı. Doğru yolu gösteren şiirler bir anlamda rehber görevi yapmalı. Kişi, hayatı seviyorsa okuduğu bir şiirde tamlanmalı. ‘İşte Bu’dur’ demeli. Ruh haline hitap eden şiirler arayan insanlar bu tür şiirlerden ders çıkarmalı. Şiirde karamsarlık olmamalı. Umut taşımalı şiir. Şiirden koparılan umutla hayat daha yaşanılır olmalı, daha sevgi dolu olmalı. Şair kitlelere rehber olmalı ve bunu kendine ilke edinmeli.
8- Turan ORAK: Eserlerinizle yaşamınız uyuşuyor mu Selahattin bey?
S. Yetgin- Elbette. Yazdıklarım birebir yaşadıklarımdır benim. Yani, bir şiirde, ya da bir denemedeki satır aralarında çok şeyi yaşamışımdır ve bunu yazılaştırmışımdır. İnsan ruhunda özgürse, ruhunda birçok şeyi aşmışsa bunu bir anlamda şiirlerine yansıtır. Ben de ruhumda özgür bir insanım. Evliyim, ancak sorumluluklarımı biliyorum. Hayatı yaşamaya gelmişsek, bize biçilen bir ömür varsa, bizler bu ömür elbisesiyle hayatımızın her anını bayrama dönüştürmek zorundayız. İnsan ruhundaki özgürlükle doğar ve onunla hayatını sürdürür. Bu süreçte de yaptıklarından öncelikle kendi sorumludur. Genellikle hüzünü kaleme alıyorum. Çünkü hüzün hayatın her anında var. Önemli olan bu hüzünü tetiklemek, o hüzünden mutluluğu yakalamak. Yüreğinizden kopan, gün ışığına çıkmak için yol arayan duygulara yön vermezseniz kim bilecek, kim anlayacak derdinizi. Ben şiiri bir rahatlama yolu; argo bir deyimle mastürbasyon'a benzetirim. Duygularınızı döktüğünüz anda rahatlarsınız, bunu paylaştığınız anda da en yüksek doyuma ulaşırsınız. Hüzünün olmadığı yerde inanılmaz kötülük vardır ve o kötülüklerden de kaçış yoktur. Duygulu insan zararsızdır, duygulu insan yüreği temiz insandır. Özcesi duygulu insan yaşamı seven, yaşama aşık insandır.
9- Turan ORAK: Şiir evrensel midir, bir şiirin kalıcı olması neye bağlıdır sizce?
S. Yetgin- Evet. Şiir evrenseldir. Bir şiirin kalıcı olması okunurluk oranına bağlıdır ve verdiği mesajlarla ölçülür. Bir şiirde çok şey vardır, ancak bütün değildir. Bütün olmayan, içerisinde olumlu mesajlar olmayan şiir, hele hele ki duyguyu tetiklemiyorsa benim için yok olmaya mahkumdur. Daha önce de söylediğim gibi şiir benim için bir yaşam tarzı. Benim için bir tutku ve olmazsa olmazların en önemlisi. Dolayısıyla ilk iki kitabımdaki duygularım bu yolculuğun başlangıç safhalarıydı. Umutsuzluk, karamsarlık, hasret belli bir süre sonra umuda dönüşür. İnsan yürüdükçe kendini bulur ve gitmek istediği noktaya yaklaşır. Işık görününce 'AŞK' da yakındır. Ben inanmayacaksınız ama ona dokundum. Yani AŞK'a dokundum. Fakat bu inanılmaz duyguyu mümkün değil anlatamazsınız. Bu bir bütündür. Bir uzun serüvendir, çelişkiler, korkular, umutlar, 'olmazsa olmazlar' göz yaşı, tutku aklınıza gelebilecek ne varsa AŞK'ta saklıdır. Bu duyguyu yaşarsınız, ancak dediğim gibi anlatamazsınız.
10- Turan ORAK: Günümüz Türk şiirini nasıl değerlendiriyorsunuz, sizce aydınlık yarınlar görünüyor mu ufukta Türk şiiri için?
S. Yetgin-Önemli adımlar atıldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta dev adımlar bile diyebilirsiniz. Bunda en önemli etken internet ağının güçlenmesi ve her eve bir bilgisayarın neredeyse girmiş olması. Türk toplumu olarak duygusal bir toplumuz ve öncelikle ruhumuzdaki ağrılara derman olacak eserler arıyoruz. Hüzünlü bir şarkı, hüzünlü bir şiir örneğin. Türk şairlerinin şiirleri de öncelikli olarak hüzünle mayalanmış kriterlerde. Yolumuzun aydınlık olduğunu söyleyebilirim. Daha çok okumaktan geçen bu süreci iyi kullandığımız zaman ve şiiri ruhumuzla okuyabildiğimiz zaman her şey daha güzel olacak.
11- Turan ORAK: Sürekli internet üzerinden şiir siteleri açılıyor. Şiir sitelerinin çokluğu, İnternet ortamında şiirin çok konuşulması, yazılması şiir adına olumlu bir durum mu, yoksa; olumsuz etkileri oluyor mu?
S. Yetgin- Bence olumlu. Ancak buna belirli standartlar getirilmesi şart. Öncelikle şairlerin eserlerinin korunması şart. Bu konuda öneri çok, ancak yeterli adımların atıldığını göremiyorum. Birçok site daha çok tıklanmak adına üyelerine her yolu açıyor. İnsanlar yazmaktan çok kopyalamayı tercih ediyorlar ve belli bir zaman sonra bu eserleri sahiplenme gafletine düşüyorlar. Bu bana gore en büyük tehlike. Paylaşmayı seven bir toplumuz, ancak bu paylaşmada sanırım yanlış yolda hızla yürüyoruz.
12- Bütün konuklarıma sorduğum gibi size de sormak istiyorum. Sizce, internet yayıncılığı basılı yayınlara olumsuz etki yaptı mı veya yapıyor mu?
S. Yetgin- Önemli bir darbe. Şiirimizin bence kalp ağrısı. Ama bunun önüne geçmek artık çok zor. Etkili rekabet yapılmazsa internet yayıncılığı en öndeki yürüyüşlerini daha da güçlendirir. Türk şiirinin gelişimi açısından radikalar kararların alınması gerek. Fakat bu işe sevdalı o kadar çok şair var ki mücadelelerini sürdüreceklerdir diyorum ve bundan once basılmış yayınların ve bundan sonraki basılacak eserlerin artacağını umut ediyorum. Çünkü, şu anda bunu ummaktan başka çaremiz yok.
13- Turan ORAK: Öğrenmek istediğim bir başka konu da şu Selahattin bey... Kendinize bir hedef koydunuz mu? Yani, şiirde varmak istediğiniz yer neresi, o yeri tanımlayabilir misiniz?
S. Yetgin- Yapı olarak hırslı bir insan değilim. Varmak istediğim yer konusunda da, elbette henüz bu yolun yarısındayım. Yürüyorum ve ömrüm yettiğince yürümeye devam edeceğim. Yazmayı çok seviyorum ve yazdıklarımı kitaplaştırdıkça da hedeflerimi bir bir aştığımı düşünüyorum.
14- Turan ORAK: Şiire hevesli genç kalemler için ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
S. Yetgin- Türkiye'de şiiri seven, ancak bunu belli etmeyen büyük bir kitle var. Kalıplaşmış bir kültür-sanat pastası var anlayacağınız. İnsanlar bu konudaki açlığını ne pahasına olursa olsun belli etmiyorlar. Kültür -Sanat yayınlarının az olması, bu konuda özellikle gazetelerin kısır tutumu okuyucuyu gün ışığına çıkarmıyor. Son dönemde yaygınlaşan internet sitelerindeki paylaşım ağı, bu işe sevdalı kişilerin çoğalması sevindirici bir olay. Şiiri sevmek bana göre hayatı sevmektir. İnsan duygularını ifade ederken bu kişinin bir anlamda konuşma dili oluveriyor, sonrasında da yıllardır kapalı kalmış kapılarını da açma imkanı buluyor.
15 -Turan ORAK- Şiir Perisi Grubu'muzun çalışmalarını biliyorsunuz. Eksik bulduğunuz bir şey geçiyor mu aklınızdan? Buna bağlı olarak aynı soruyu grubumuzun yayın organı olan SEZA Şiir ve Edebiyat Dergi'miz ve yine grubumuzun sesi olan SEZA RADYO için de sormak istiyorum. ''Keşke şu da olsaydı'' diye düşündüğünüz bir düşünceniz var mı?
S. Yetgin- Türk toplumu olarak ödüllendirilmeyi seven bir toplumuz. Aktivitelerinizde genç şairleri ödüllendirmenizi diliyorum. Her insanın ruhunda büyük bir ödüllendirilme coşkusu vardır. Mesela Şiir Perisi’nin ‘Haftanın Şairi’ uygulaması bana gore isabetli bir etkinlik. Fakat o yarışmayı daha geniş kitlelere ulaştırmanız gerek. Usta şairlerin jüri safına çekilmesi gerek. Bu bir serzeniş belki, ancak bu yarışmanın hedefinden uzaklaştığını söylüyorum. İlk başlardaki yeterli ilgi yok. Genç şairler küstürüldü. Yazdıkları gerekli eleştiriyi ve övgüyü almadı. Onları küstürürsek, onları ödüllendirmezsek, hatta onları dobra dobra eleştirmezsek Türk Şiiri maalesef yerinde sayar. Diğer etkinliklerinize gelince, onlardan çok bilgili değilim. Radyodaki aktiviteleriniz de bu yönde olmalı. Sponsorlar bulunabilir ve teşvik edici yarışmalarla genç şairler ödüllendirilebilir.
16- Turan ORAK: Son olarak; sormayı unuttuğum veya söylemek istediğiniz bir şey var mı?
S. Yetgin- Teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Şiiri seven, şiire gönül veren ve şiiri ruhunda koruyan, kollayan bütün insanlara selam ve sevgiler diliyorum.
Selahattin YetginKayıt Tarihi : 23.7.2007 10:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selahattin Yetgin](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/23/selahattin-yetgin-turan-orak-roportaj.jpg)
Ben sordum, siz sabırla cevaplayarak bizlere şiirsel dünyanızı açtınız Selahattin bey, teşekkür ederim...
Benim için çok zevkli bir söyleşi oldu...
Şiir yolunuz açık ve aydınlık olsun...
Sevgi ve saygı ile...
birikimli olduğunuzu gördüm ..ne güzel saygılar
müzeyyen başkır
Tebrik ediyorum..
Selam ve saygılar...
Sorana da cevap verene de başarılar diliyorum.
Kalemleriniz daim olsun
Saygılarımla
saygılar
TÜM YORUMLAR (5)