İçmeyecektim zehirden şehrinizi
Banmayacaktım toprağınıza
Yollarınızda dinmeyecektim soluksuz
Dalmayacaktım ırmağınıza
Siz, öyle lezzetli içince…
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
seksek.
cami minaresi düzleminde
önce
üst
üste
üç halka
sonra alttan son halkaya teğet açılmış iki kanatlı defter yaprağı çeklinde iki yapışık kutucuk
üzerinde
kutucukların ortasına teğet bir halka
sonra tepedeki
halkaya teğet alttaki kutucukların aynısı.
yere böyle bişey çizerdi kızlar.kızlar diyorum nadiren erkeklerin de oynadığına şahit oldum.
ellerinde taş parçasını yere atar tek ayaklarını kaldırır yerdeki tek ayaklarının ucuyla zıplaya zıplaya ve taşı sürüye sürüye halkaların içinde dolaştırırlardı.
taş itildiğinde çizginin üzerinde kalır ya da sıradaki halka veya kutunun dışına giderse oyuncu yanmış olurdu.
aynur hanım yetkin bir şair de yazar olduğu kadar.
taşı hep güzel dolaştırıyor.
belki de şairliğini gözlemciliğine gözlemciliğini de çocukluğunda bolca oynadığı seksek oyununa borçludur.
yine güzeldi.
kutlarım.
bir mahsuni türküsü,
seher vakti bağınıza girdim girmez olayıdım..
diye pişmanlığını anlatıyordu sevgisine..
şiir onu çağrıştırdı..
Bu şiirin şairi benim antoloji com da dikkatle izlediğim bir prototip olma özelliğini gösteren şairlerdendir..
Niçin?
Okuduğum bir makalede yazar,anladığım sözlerle toparlarsam bu ülke insanı diyordu gerçekliği efsaneleşmesi halinde dikkate değer bulur..Gerçeklikten daha çok efsanelerin aynasında görünen gerçekliği sever ve seyreder..
Aynur Uluç farkını tam da burada ortaya koyar..O efsanelerin dumanlı havasına direniş gösteren bir çabanın yanındadır..
Gerçekliği bir fotoğraf makinasının objektifi kadar kendisi olarak verebilmeyi aydın namusu olarak görür..
Ama kendisinin bir fotoğraf makinası olmadığı bilgisini bilecek bir erdem içinde, düşünce namusuna sahip çıkmaktır bu aynı zamanda...
İnsanların yalnızken ağlamasında riya olmaz sözüyle bir yerlerde akraba bir kişiliktir bu...
yön,yola çıkanların
yara yara yürüdükleri 'yol'dur
varmaksa,sonu olmayan bir şeydir yolda...
başkalarının yolundan gidenler vardır bir de
-aslında her yol önceden yürünsede- yönünü bilenlerin
sonudur başladığı yer yola.
şiir ağır bir işçilik,bagajın -yüke- döndüğü bu yolda.
yara yara açılan yol belki.(yürümeyi düşlediğimiz yolsuzlukta)
senden önce yürüyenlerin
ayak izlerine basarak
kendini yürümek kim bilir
hep kendini yürümek, sonunda kendine döndüğün bu yollarda.(yoldaşça)
ardından su dökülmüş anlamlara,
yorulmuşların sığındığı bir parça hüz-ün
yaşamak dediğin, yürüdüğün yolların toplamı işte
aşksa -ne sen sor ne ben söylim- yolsuzluk işte...
erilmiş sırların toplamında....
:)
ENFES...HARİKA...NEFİS...
Bir şiir okudum...sabah sabah iyi geldi vallahi...Kaleminiz daim olsun efendim...yüreğinize sağlık...saygıyla kalınız...
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta