Şehvet Yoksunları
Babam anlatmıştı; sarhoşun biri ilçede esaslı, güzel mi güzel bir hanıma laf atmış. Kadınlar o zamanlar daha çekingen, iftiraya uğramaktan korkuyorlar; bu kadın cesur ve güzel olduğundan adama hak ettiği cevabı yapıştırıvermiş. “ Şu haline bak, Dünya’da bir sen bir ben kalsak, yüz tane de malım olsa birini sana vermem! ” işte budur…
Bazı paçoz kadınlar da da bunun tersi durum olur. Yüzüne kimse bakmaz, baksa da zaten içi geçmiş olduğundan erkeğin heyecanını kapatır! Bazen de hiçbir şeyi görünmediği halde (Tam tesettür) , sadece tek gözü görünüyor; “Erkekler bize bakıp göz zinası ediyor” demezler mi? Akıllara zarar. Ya adam baksa ne görecek. Hırsızlık yapmayı göze alan soğan mı çalar?
Gerçekten haremlik selamlık uygulayanlara bir sözüm olamaz. Bu onların tercihidir. Bazıları çok komikleşir; plajda, havuzda veya düğünde kendiliğinden kalkar yasak! Bazı adam hanımını dokuz kat örtüye sarar, kendisi de ortamını denk getirince tango kadınların ardından koşar! Ahlak bezirganlığını da hiç bırakmaz. Mahallenin namus bekçiliğini yapan serseriler vardır, bilirsiniz. Cilveli biri ona yanaşırsa yelkenleri koyuverir. Başkalarına göz açtırmaz!
Aslında bu komik haller şehvetin veya cinselliğin gereksiz sınırlanmasından kaynaklanıyor. Doyumsuzluk hali var. Sınırlanmışlık var. Dedikodudan korkan kadın ya da erkekler toplumda meşru olan şekilde beraber olmak zorundadır; baskı altında tutulur. Bu nedenle şehvetlerine mağlup olanlar komik hallere düşer. İdrar sıkan altına işer! Çok daha ayrıntılı bakıldığında fuhuş sektörünün güçlenmesinin ve yabancı kadınların bu alanda artan faaliyetlerinin de altında bu cinselliğin gereksiz sınırlanması yatar. Sözü uzatmaya gerek yok. Zaten toplumsal patlamaya neden olur bu sınırlamalar. Medyada itirafları izliyoruz, izleyeceğiz.
Son tahlilde; bazı erkekler (hepsi değil) bütün sınırları kadınlara koyuyor. Kendileri şort ile gezer kadınların sadece gözleri görünür. Kadını sınırlamak daha kolay geliyor onlara çünkü erkek egemen bir mirası devir aldılar, dinsel öğretilerle de desteklidir bu öğreti; kullanıyorlar şimdilik. Ama böyle gitmeyecek kadınlar uyandı. Deniz bulanacak gibi görünüyor. Bakalım, görelim.
Selametle;
Ahmet Bektaş
Ahmet BektaşKayıt Tarihi : 5.6.2012 16:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Babam anlatmıştı; sarhoşun biri ilçede esaslı, güzel mi güzel bir hanıma laf atmış. Kadınlar o zamanlar daha çekingen, iftiraya uğramaktan korkuyorlar; bu kadın cesur ve güzel olduğundan adama hak ettiği cevabı yapıştırıvermiş. “ Şu haline bak, Dünya’da bir sen bir ben kalsak, yüz tane de malım olsa birini sana vermem! ” işte budur…
![Ahmet Bektaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/06/05/sehvet-yoksunlari.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!