Kasırgaya kıskıvrak yakalanmış bir şehrin çaresizliği gibi
acılar yükselir hayal kırıklarının aralarından
Issız dağa yuvam diyen tilkiler bile ürperir geceyi dolduran feryatla
Ve sen bir kuş oluyorsun av zamanı doğmuş,
barış fişeği maskesinde yalan gülüşlerin vurduğu
Yorgun düşmüş yağmur sesinde bile seni duymaktan rezil başım,
pusulasını yitirmiş seyyah, yıldızlarda kaybolan
Asırlık bir çınardır olduğundan sabır, seyre dalsan büyür, yaşını saysan ölür
Tozu toprağa katıyor çocuk kanatların ve
bir gece kasırgayı doğuruyor şehrin semasına
Uzlaşma yok diyen bir elçisindir sen düşler ülkesinden gelen,
ya şehrin anahtarı, ya kırk gün savaşları
Korku dolu bir seyyahım, savaştan kaçmışım, hainim,
pişmanım, koşuyorum, koşuyorum
Mısraları yokluyorum hayaller ülkesinde,
gölgenin gölgesi olsun diye, gözlerim kapalı
Ancak bulutlardan bir yorgan kapatır diyorum
şehrin semasından gördüğün hayal kırıklarının aralarını
Bir cezaevi tipi olduğundan pişmanlık, alınların üst sınırında bulunur
Kayıt Tarihi : 28.11.2021 02:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!