Sen şehri cennetim viranşehir'im
Bir gelin sürmesi kadar güzel
Bir dağ ceylanı kadar ihtişamlısın
Denizin yok amma, mavi bakar gözlerin
Mevsim bahar olur, daha bir güzelleşirsin
Çiçekli basma fistanlar giyersin
Eteklerinde kelebekler kanat çırpar
Serçeler sana serenat yapar
Ah şehri cennetim viranşehir'im
Bilsen şu yüreğimde dinmek bilmeyen özlemi
Bilsen içimde su serptikçe harlanan alevi
Her şehir biraz sana benzer taşı toprağı
Yağmur yağar bazen aynı sen gibi
Çamur olur, toprak kokar biraz da soğuk olur
Ama hiç biri sen değil şehri cennetim
Sen değil viranşehir'im
Şimdi aramızda bunca mesafe, bunca şehir var
Senin her karış sokağını caddeni özledim
Belki bir gün kırılır bu öfke zinciri
Bir bir aşarım, kurulmuş kahpe pusuları
O zaman haylaz bir çocuk gibi düşerim yollarına
Aldırmadan kanayan ayaklarıma
Kalbim durana, nefesim bitene kadar
Göğsümü parçalarcasına sana koşacağım
Çocukluğum ve gençliğimin şehri, viranşehir'im
Şimdi sıla türkülerinde, dem tutar yüreğim
Altı delik lastik ayakkabılarla top oynadığım
Hayatı şaşkın bakışından öptüğüm günleri özledim
Sevdama tanık olduğun geceler çok uzak
Benim en sadık şahidimdin şehri cennetim
Gökyüzünde beyaz güvercinlerimin sesi
Boynu bükük hayatımın şefkatli elleriydin
Tutsam çocukluğumun ellerinden sana gelsem
Beni yeniden bağrına basarmısın viranşehir'im
Olurda yorulup düşsem dizlerimin üstüne
Beni buralarda bir başıma bırakma ne olur
Yaşlı ve yorgun çınara benzeyen babam gibi
Ağlamaktan gözlerine ak düşmüş anam gibi
Kokusuna hasret kaldığım, oğlum gibi kızım gibi
Tut yüreğimden kaldır beni şehri cennetim
Viranşehir'im
Kayıt Tarihi : 11.7.2019 00:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!