Birlik çağrısı sanatsal varlığın mimari ustalığı
Vatan varlığı beş duyu sağlığı inan kutsallığı
Yüreği ananın toprağında evladının adımladığı
Peygamber ocağı ordu, ölümün sımsıcak kucağı
Birlik bütünlüğüne baba şefkati ecdadın nuruyla çağlayan
Vatan sağolsun! varlığımız gökyüzümüz, suyu yeryüzümüz
Her olduğum yerdir şehitliği iman durduğum
Şehit sesine engel tanımaz çömelir yanında bu ruhum...
Her sıva türeyen edep yırtıklarına olacak ebedi savaşım!
Terör kundağı sapıklık, çığ misali yuvarlandıkça büyür
Altında da ezer, ama nihayetinde erir pisliğini büsbütün!
Şehit şahadetimi millet adına, vatan uğruna, bağımsızlığının
Her anında kayıtsız şartsız ve hür taşırım!
Ekim 2007
Bilgilenmeye, şimdi evrensel tanıtım barajındayız... adım adım ilerleyeceğiz uygarlığı yine... acele etmeden, kendi yaratıcılıklarında haz alma sapıklığı anlayışlarıyla kendilerini görmeye, şans yaratmaya bu kez yine yollarda yüreklerimiz... kötülükler acele sergilenir, acele ederler bir saçmalıktan öbürüne karartarak aklı, ruhu, şaşırtma bönlüğünden faydalanmaya tepinişlerdir o küfürler, kıyım kusan törpüleyişlerdir, çığ gibi yuvarlanırken büyürler…
Anayasa taviz veremez! İnsanlığı yaşatmaya, dünyanın sağlığından taviz verilemeyeceği ile aynıdır,... Vatan taviz veremez... kolumu kesersen, yaşama hakkı verecek misin diye sorulara baş eğilemez... Savaş başlamadan, düşünülecek ne varsa ona soyunma sanatıdır düşünme varlığı... Türkün doğuşudur düşünmek! Savaşın zaten kendisidir bu başlamış olan... fiziksel bir saldırı kaçınılmazlığını bilecek, düşünürler de o varlığıyla aşk olmayı bilecek bir dönem, vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun! Vatan sağolsun! Birlik sesi gür olsun!
Yasaklar hız alacak, boyun eğilmeyecek kadar güçle el ele verilmeli… haber merkezleri kilitlendirilecek, telefonlar şebekeden engellenmeye geliştirildi çoktan… uydu pohpohlanan sefillikler durmaz... beklemeden gürleşmeli sesler… beklemek, diri diri ölmeye kurulu tuzağa sokmak için yine de onlara kazanç olacak… Onlar hesaplı, biz hesapsız gelişmeye muhtaç olduk…
İnsanlığı ayrıştırma keyfiyetine düşkün Batılı ve Amerikalılara bu hallerini göstermeye ve de kayıtsız şartsız duyurabilecek kadar gürleşsin bu ses! Sefile çağrı hemen kar etmez! Sabır ister o zavallı vahşet silahşörlüğüne ödüllendirilmiş yaratıklar… ödül salyasıyla dolaşmak ister daha diye değil, ödül şekli ve şemaline tecrübeli azgınlar, ayıptan, vahşetten utanmayı utandıran olmaya ustalaştılar… ayıptan, vahşetten sinen yüreklerin az olduğuna inançlarını kusarlar birbirine… Coşarlar daha da sefilce… Sefilliği toplayan yırtıklardır onlar… Sefilliğe kundakçı zihniyet akıllılığına duyurmalı bu sesi sıkça… artık bundan sonra hiç durmadan… Haber sansürüne Lanet ediyorum! Haber esirgenemez milletten! Uydu hakimiyeti olmayabilir elimizde, uydu hissiyatımızdır demeye, yeterli başarıyı bileceğiz elbet...
Bir politikacının, yüksek mercide birinin bir yeri acırsa, her nedense dikkatler biraz dağılıyor sefil hortlatanlarda… Avrupa ve Amerika’da tecrübelerdi bunlar 1960’lı yıllarda… halk kendi içinde sorun değil, halkı ‘planlı yönetme pislikleri’ birer dert… bir zamanlar sağcı solcu tecrübeleri oluşmuştu, bugün birlik gücüne toplanabilir bu azimler...
Egemenlik milletindir! Millet, kendini geçici bir süre yönetebilme hakkına sahiptir! Halk ve memur el ele verebilir…
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 23.10.2007 21:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!