Gezerken çok keyifle dağ taş ova ve ormanları
Yollarıdır ova vadi dere tepe çay ırmak yatakları
Doğaya tutkudur kendi yüreklerine özgü sevdaları
Mutlu ve mesut dolaşır özgürdür şehir kaçakları
*
Başında şapkası omzunda asılıdır sırt çantası
Elinde pusula ayağında doğal olur ayakkabısı
Silahsız dolaşır etrafta elinde yoktur koca sopası
Mutlu ve mesut dolaşır özgürdür şehir kaçakları
*
Geçer yemek yeme faslı piknik sohbet havasında
Enerji veren yiyecek listesi hep onların hatırasında
Sırtüstü uzanıp çevreyi izlerken yemek molasında
Gözleri kapalı mutlu ve huzurludur şehir kaçakları
*
Tırmanırlar yokuşları istekle ellerini dize basmadan
Kayarlar iniş aşağı azami dikkatle çaba harcamadan
İzlerken tabiatı gölde şelalede duyulan hayranlıktan
Maceracıdır dağ tepe ova vadi dolaşır şehir kaçakları
*
Doğayı sevmek ayrıcalıktır cefası kadar sefadır onlara
Tanrının canlıya bir bağışıdır bu zorluğa katılıp anlayana
Canlı cansızı kucaklayarak hayatı sevmektir insan olana
Yüreğinden aşına olur tabiata sevdasıyla şehir kaçakları...
*
Doğal yaşamayı koruyup kollayarak çevreyi tanımaktır
Olumsuzluğa dikkat çekip doğallığı şartlarıyla yaşamaktır
Amaç canlıları koruyup onlara yaşam sahası yaratmaktır
Çevrecidir özgür adilce hak dağıtır doğaya şehir kaçakları..
*
28 12.2016 Almanya
Hayriye AygülKayıt Tarihi : 1.3.2018 15:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beton yığınları haline gelen kentler artık yaşamak için ilgi çekmiyor.Psikolojisi bozulan insanlara doğal yaşam tavsiye edilirken,altındaki nedenlerden bir tanesi de şehir stresidir.Trafik,kalabalık,betonlaşan alanlara inat yok edilen parklar,yürüyüş yolları ve az sayıdaki yeşil alanlar şehir insanını mutlu ve huzurlu kılmıyor.Avrupalılar insanları tedavi ederken kumda yürümek,yalın ayak dolaşmak,çağlayan sesinde uyumak,dalga sesiyle kumlara uzanmak,deniz kenarında toplanan kabuklarla süsleme yapmak ...gibi çok geniş bir yelpazede çalışma yaparlar.Yaz aylarında doğduğunuz köylere giderseniz,bunu farkedersiniz.Bunun en güzel örneği benim yaşam tarzımdır.
gel seninle köye gidelim
Yüksek topuk
ayakkabımız eksik olsun
Tut elimi
tarlalardan yemlik toplayalım
Karşı yamaçta
kengeri kökünden çıkaralım
*
Bak yan
tarıfımızda nergis çiçek açmış
Kuzukulağı mayhoş
tadıyla yeşil yeşil yaprak açmış
Bak derede
kuzular su içiyor
kurbağalar bir sürü yumurta bırakmış
*
Gel tut elimi
gir suya kumdan kale yapalım
Suyun önünü
doldurup baraj gölü yaratalım
Dere kenarında
kaynaktan içme suyu çeşmesi olsun
Tasla sitillerimizi
doldururken türkü söyleyelim
*
Gel tut elimi
bırakalım kentlerin kalabalık ortamını
Han hamam
apartman olmasın köyümüzde
Küçük bir evimiz
sarayımız olsun hepimize...
*
Büyük odamız salon ve mutfak
yatak çocuk ve çalışma odası oldu mu
Beylik bizde olur inan
değişmem saraylara köşklere
Küçük bir bahçemiz,
kümesi de olsun içinde
her gün taze organik yumurta
sağlığımız
sebze,meyve ve sütüyle en üst seviyede..
*
Gel tut elimi
biraz düşün hiç bir zaman geç değildir.
Emekli olurken özgür olacaksın
Apartman balkonundan
betonlara bakıp ağlamayacaksın
Ah
çocukluğum diye keşken olmayacak
Yeşil yeşil
bahçelerden gökyüzünü göreceksin
Çağlayan
derelerden selleri izleyeceksin
*
Komşunda
pişen bize de düşecek diye sevineceksin
Gençler yaşlılara hürmetli
Çocuklar büyüklere saygılı
Of bee
memleket havasını çekeceğiz derinden
Mutlu mutlu
yaşayacağız,güler yüze tatlı söze doyacağız...
1 Mart 2018 Alanya //SENEM HAYRİYE AYGÜL
TÜM YORUMLAR (1)