Şehir insanları...
Hep aynı yüzler,
Gergin bekleyişler,
Mimiksiz çehreler.
Ve her sabah yollarda kaybettiği,
Herhangi bir şeyi ararmış gibi
başı öne eğik yürüyenler...
Hemen her sabah, her akşam
aynı manzaralar.
Bütün gün yüzlerce
farklı sokak ve caddede
Dejavu?
Sokaktaki otobüs durağının
beş metre gerisindeki
direğe yaslanmış, elleri cebinde.
Yağmursuyu mazgalına bakan,
Kuvvetle ihtimal ay sonu
ödemelerini düşünen adam.
Ve onun hemen arkasında,
Belli ki içe kapanık.
Ve tedirgin
Tırnaklarını yiyen kadın,
Tereddütsüz aynı mekanik
duruş ve düzen.
Mümkün ki düşündükleri,
Düşünemediklerinden önemli.
Sessiz çoğunluğun yaşadıkları,
Ümitsiz şehir insanları.
Sokağın az ötesinde
piyango satan çilli kızın
yüzündeki tebessüm.
Ya hissedemediğimiz
içindeki hüzün?
Mekanik şehir insanları,
Paylaşmaz yalnızlığını
kimselere yük olmasın, diye
Yaşadığı acıları...
Çaresiz şehir insanları
Hepsi de iyi bilir ki,
Bir ötekinin de
vardır sırtladığı
Ağır yükleriyle,
Binlerce acıları...
19-01-2003/Küçükçekmece
Mehmet Erdal KarakaşKayıt Tarihi : 12.10.2010 13:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)