Seher vaktidir maziyle atinin buluştuğu tek ve bölünmez andır vakit.gerçek
varlıkla gölge varlığın bir hayalin buluşma anıdır.Acıların tortulaştığı ızdırapların dile geldiği sevinçlerin sel olup aktığı bir zaman dilimidir seher vakti.Her ruhta varsayılan iğreti varlıkla külli irade dediğimiz gerçek varlığın görüşme buluşma seansıdır adeta seher vakti.nefsi cüz i den Nefs-i külliye cüz i iradeden külli iradeye geçiş vaktidir seher vakitleri.
Seherin alaca karanlığına kadar bir mutluluk huzur ve esenliktir
kadir gecesi böyle buyuruyor Alemlerin Rabbi olan yüce kainatın
mülkün hükümranı olan yüceler yücesi Allah..
İnsan kalbinin en naifleştiği duyguların en yoğun yaşandığı saatlerdir,seher vakitleri... fikrimizin ince narin güllerinin domur
domur açtığı gözlerin damla damla yaşardığı müstesna vakitlerdir seher vakitleri..
En çok seher vakitlerinde ağlarız esrarlı bir duygu seline sonsuza
akan bir sevda ırmağına dönüşür gözyaşı yağmurlarımız akar akar
akar adeta tüm kötülüklerden sıkıntılarımızdan arınırız dosta en içten
yakarışları sunarken,işte bu içimizden sonsuza akan bu gözyaşı ırmakları kalbimizdeki mana güllerini yeşertir gönül bahçemizde gül i ranayı yeşertir ve yepyeni güzellikleri sevgi tomurcuklarını büyütür gizlice..
Bir kutlu rüzgar eser cennetten taa kalbimizin derinliklerine bir lütfu ilahidir bir keremi ilahidir sevip seçtiklerine seher vakitleri.Evvel i batın ahiri zahir batın her yerde ve herşeyin özünde maverasında var olan, her an kainatı tecellisiyle var edip yok eden ezeli ve ebedi ruhla o ruhun güneşin bir hüzmesi mesabesindeki yansıyan tecellisinin buluşma söyleşme vuslat anıdır seher vakti..
İnsan yaratıcısının modülünde yaratılmış hem en aciz hem de yaratıcısıyla bütünlüğünü hissedip onun varlığı ummanına bir yağmur damlası gibi kesretten kaçıp vahdete ulaşıp iğreti varlığını aşk ateşinde yaktığında mükemmeliyete eren harikulade özel ve sevilip seçilmiş mükerrem kılınmış müstesna bir varlıktır.Adem aynası olursa gönül o aynada görünen tecelli eden yalnızca O dur.Aynanın kalitesi arkasındaki siyah sırrında gizlidir.
Onu bulan herşeyi bulmuştur Onu kaybeden herşeyi ama herşeyi yitirmiştir.Bakın Üveys El Karani hazretleri bir deve çobanıydı nihayetinde onun devrinde ne melikler ne sultanlar yaşadı hepsi tüm ihtişamlı saraylarına zevk ü safa debdebe içindeki cazibeli yaşantılarına rağmen bir bir unutulup gittiler ama veysel karani hazretleri hala dillerde gönüllerde yaşıyor belki de kıyamete kadar da yaşamaya devam edecek.Öyleyse dostlar seher vakitlerinin dostla geçen bu en özel anların kıymetini bilelim bugünleri fırsat bilelim yarına çıkma ümidimiz var ama senedimiz varmı İnsan hayatı o kadar uzun değil Allah resulü; bir çobanın bir ağaç altındaki kaylule -öğlen - uykusuna benzetmiştir insan hayatını.
Aldığımız nefesi veremedikmi işte ölüm tekrar alırım benim senedim garantim var diyebilen varmı.Gece uykuda ruhlar alınır.emaneten sabah tekrar ruhlar iade edilir peki gece uyurken alınan ruhumuzun tekrar geri
verileceğine dair bir garantimiz varmı.Allah kuranda ebedi kurtuluşun formüllerini veriyor bariz bir şekilde bir ayette:
'Veren sakınan ve o en güzel sözü doğrulayanlar' diyor.
Biz sevdiğimiz şeylerden fedakarlık edip Allah için veriyormuyuz emanetleri asli sahibine geri veriyormuyuz bu can bu ten seninmi bu el ayak bu gözler hayır öyleyse ölmeden önce bu kutsal emanetleri asli sahibine geri verelim ve belimizi büken şirk ve ikilik günahından arınalım sevgili hak dostları.,Kötülüklerden enaniyetten cehennemden kaçar gibi kaçıyor,iyiliklere cennete ve hakkın cemaline vuslatına nail olmak için koşuyor hayırda yarışıyormuyuz...?
Allahtan ve onun kahhar olan erişilmez gücünden korkuyormuyuz hakkıyla sakınıyormuyuz...?
Hayır ben kendi nefsim olarak Allahtan hakkıyla layıkıyla korkmuş olsam asla gün aha tevessül bile edemezdim.Onu yahudi kabala öğretilerinden öğrendiğimiz uydurma masallardan tanıyor uzak bir gökte saltanatını kurmuş alemi yaratmış ve istirahate geçmiş bir hükümdar olarak görüyor onun korkunç gadabı ilahiyesinin bize erişemeyeceğini sanıyoruz ne kadar kısır düşünüyor ne kadar az korkuyor rahmetiyle teselli buluyor gönül avutuyoruz Allah affedicidiraffı sever bizi de affeder amenna affedicidir ama cehennem boşunamı yaratılmış hayır.Ya o en güzel kelimeyi doğrulamak
'LA İLAHE İLLLALLAH'
diyebilmek o kadar kolay mı sanıyorsunuz
hayır onu lisanen söylemek asla yeterli değil.Allah ile aramıza giren herşey bir putttur o batıl ilahların cümlesi yerle bir olup kalbimiz tamamen temizlemedikçe yere göğe sığmayan Alemlerin Rabbi o kalbe tecelli etmez.
Sür çıkar gönülden masivayı ta tecelli ede Hak
Padişah konmaz saraya hane mamur olmadan
diyor bir Allah dostu.Bir padişah bir kente girdiği zaman o kenti yerle bir eder ve yeniden inşaa ettirir işte bir kalbin de yüce Allah ın tecelli ettiği bir kabeye dönüşmesi için o kalbin tüm masivadan ve sivadan Allahtan gayri sevgilerden batıl alakalardan temizlenmesi gerekir.Mevlana
mesnevisinde Allah dostlarının kabesi Hz.Muhammedin hakikatidir Hak yoldan ayrılanların kabesi ise para pul kadın suretidir diyor.Allah korusun böyle bir kalple Allahın huzuruna nasıl çıkarız.Üstelik Allah rızası için vermiyor,sakınmıyor ve kelimeyi şahadeti hakkınca söylemiyorsak.Kıtlık günlerinde olur yahu şurdan iki kilo tereyağı ver yok kardeşim sen yoktan anlamazmısın diye birde yemin billah eder adam, ama tezgahın altını gösterdiğimizde onlar satıldı ayrıldı diye bize yalan yere yeminler eder.
İşte bizlerde kalbimizde Allah tan gayri nice sevdiklerimiz batıl ilahlar varken onu sevdiğimizi söylüyor ve iddia ediyoruz hala.Ama bu iddiamızda doğru olmadığımız din gününde açığa çıkmayacak mı zannediyoruz.Elbette çıkacak.O müthiş korkunç günde şöyle seslenecek Rabbim; ..
'Ey ücrimler bu gün ayrılın denildiğinde halimiz ne olacak Allah yari yardımcımız olsun diyoruz ama biz ona secdelerle yaklaşmadıkça onun varlığını varsayalım bir Allah var ne yapabilir ki bize bir anne bile kalbindeki şefkatle evladının parmağı bile yansa ayağı taşa gelse hemen bağrına basıp gel yavrum diye yarasına merhem olmuyormu ki:Allah bizi cehennem narına yaksın diye düşünüyoruz.
Bir gün ya Rabbi bir çocuğun annesinin kucağına iltica ettiği gibi sana sığınıyorum beni affet aciz bezar kaldım nefsin bitmez tükenmez isteklerinden doymak bilmez hırslarından diye dua edince o gün rüyamda peki o annesinin kucağına sığınan çocuk günah işliyormu diye ikaz etmişti yüce Rabbim.
Hayır ve hakk yolda kalmanız dileğiyle
DUALARIM SİZİNLE RABBİME EMANET OLUN EBEDEN VE DAİMA....
Nihat GülleKayıt Tarihi : 2.9.2010 20:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihat Gülle](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/09/02/seher-vaktinin-deruni-ikliminde-manevi-esintiler-makale.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!