Geçtiğim bu engebeli yollardan
Bazen denizlerden, bazen çöllerden
Asi gelmem yaşadığım yıllardan
Sana minnettarım şükürler olsun
Beden verdin, sima verdin, göz verdin
Aşkı şerbet şerbet yapıp içtim ben
Kalpten kalbe köprü yapıp geçtim ben
Kendime layık olanı seçtim ben
Şimdi dizelerle baş başa kaldım
Dizelerim bana ömür veriyor
Bırak da toprağı gözümün yaşı
Doyunca ıslatsın sen yağma yağmur
Ne baharı tattım ne yazı – kışı
Derde ilaç olan vuslatsın yağmur
Al beni de götür karıştır sele
Selam sana benim güzel Artvin’im
Seni meth eylemek istedi canım
Yeşil örtü gibi inci mercanım
Dünyaya değişmem güzelliğini
Temiz havasıyla, serin suyuyla
Yüzüne gülüpte kuyunu kazan
Sahte insanlardan bıktım usandım
Çok sevenlerin arasını bozan
Yıllarca acıyı çektim usandım
Aktı gözüm yaşı oldu bir derya
Bu kadar mı bana verdiğin değer
Bu sevdayı bana çok gördün meğer
Beni gelip görmek istersen eğer
Bil ki senin için çoktan ölmüşüm
Çaresizliklere sen ittin beni
Bu şiirim efsaneden ibaret
Ne kadar doğrudur bilemiyorum
Karşıdan karşıya bakan iki dağ
Herkes anlattıkça inanıyorum
Derler ki o dağlar aşıklar durağı
Bir aşk var ki, sarhoş gibi gezdirir
Başını döndürür, yürek ezdirir
Kavuşmazsan yaşamına bezdirir
İşte ben öyleyim, onu yaşarım
Bir aşk var ki, tutuşturur bir anda
Yaralıyım zaten sen bari vurma
Yalvarırım sana birşeyi sorma
Yürekten seveni asla hor görme
Sevmek kullarına Hakk'tan yazılmış
Doğmadan yazılır alın yazısı
Eğer seveceksen gönülden sev ki
Ancak anlaşılır bu aşkım zevki
Sevmeğe gönlün yok ise madem ki
Hiç girme bu işe yaralanırsın
Aşk kolay değildir atamazsında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!