ağaçlar sus pus
karanlık tüller çekilmiş göğe
sokakların yerine de susmak istiyorum
çocukluğum bırakmıyor peşimi
tutamayıp ardından bağırıyorum
incinen ayak bileğinin....
samanyolunu unutmadan hüznümüz
ilk ürpermelerin anısıyla çıkalım yola
hayata kapılarını kapatmışken şehir
ilk biz açılalım koyu sofrasında gecenin
unutmuş gülüşlerin kayıp adasına...
ölüm kuru gürültüydü
yağmura titiz o yabancı şarkıda
ve kırk yıl yaşlandığım o yokuşta
zorla öptüm dudağını
dudağının kenarını
yumuk gözlerine hapsoldum
beni bitiren gözyaşlarında boğuldum
evin yalnızlığımdan daha sarı
daha hasta ışıkları
anlamadan şaşkınlığımın heyecanını
ertelenmiş uykular biriktirdim kollarına
kollarının arasına
beni kucakla
ve ismimi söyle
gömülmek istiyorum
şefkatine...
Kayıt Tarihi : 15.10.2011 01:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/10/15/sefkatli-mezar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!