Şefkat Sevgi (Deneme) Şiiri - Nuru Rayiha

Kendisini her gün ziyaret eden Ebu Hureyre’’ye Allah’ın elçisi’’Bana gün aşırı gel’’demişti.

‘’Neden ey Allah’ın elçisi’’ diye sordu. Ebu Hureyre.
‘’Sevgin artar o zaman’’cevabını vermişti Peygamberimiz (a.s.m)

Bir Allah dostuna ‘’Bu denli sıcak ve güzel olan Güneş’i seven ve ona gönül kaptırana niçin rastanmıyor’’diye sordular.’’Sürekli göründüğünden ‘’dedi arif. Kışın bazen saklanıyor bazen ortaya çıkıyor. Bu yüzden daha çok seviliyor. (Zafer İlim Araştırma Dergisi Şubat 1999)

...............................................

Bu gün kitap fuarı standında dururken bir dergi geçti elime, sıcağın verdiği etki ile sayfaları arasında avare avare dolaşırken az önce okuduğunuz kıssalar gözüme ilişti ve okuduğumda tebbesüm ettim.

SEVGİ VE USANÇ başlığıylaydı bu yazı. Ve ilk okuduğumda çoğu zaman latife amaçlı kullandığım şu söz geldi aklıma ’’Fazla sıklık tez ayrılık getirir.’’Çoğumuz biliriz bu sözü.
Fakat bu yazıyı okuduktan sonra latife amaçlı kullandığım bu sözün gerçeğin ta kendisi olduğunu anladım.

Güneş misali ne kadar da yerinde verilmiş öyle değimli. Çoğumuz sıcakkanlı ve güzel olanı isteriz yanımızda, yüreğimizde. Güzeli sevmek fıtratımızda var çünkü.

Sevginin de bir sınırı olmalıymış meğer.Usanç vermeden sevmek gerekirmiş.Demek ki basit sandığımız sevmek,zor işler listesindeymiş,bizden habersiz..Oysa ‘’Seni Seviyorum’’kelimesi ne kadarda kolay dökülüveriyor dudaklarımızdan,ne kadar kolay sevebiliyoruz herkesi,her şeyi..Eğer biri senin gönlünü hoş edebiliyorsa hele birde her istediğini anında yapıyorsa hemen hak ediveriyor o iki kelimeyi’’Seni Seviyorum be kardeş,Seni Seviyorum abi,Seni seviyorum kız vs…’’sayamadığım bir çok cümle kuruluveriyor hemen,ilk kelimeler’’Seni Seviyorum’’olabiliyor.

Elbette mayamızda sevgi var bizim.Bu dünya Rabbimizin resulüne sevgisi üzerine kuruldu şüphesiz.Fakat ahir zamandayız işte,zor zamandayız..Sevgi = Menfaat (Sevgi eşittir Menfaat,söylemesi bile zor geliyor) zamanında mıyız yoksa? Peki, bu formül uyuyor mu bizim yaradılış matematiğimize. Olması gereken Sevgi Menfaat (Sevgi büyüktür, büyük olmalı Menfaatten) olmalı değimli sizce?

Elimizde kalan gerçek sevgiler anne-babamızın,evlatlarımızın sevgileri demek isterdim ama, üzgünüm diyemiyorum maalesef..Çünkü sizde bilirsiniz ve farkındasınızdır ki hemen hemen her gün gazete ve tv’lerde bunun aksini ispatlarcasına haberler okuyoruz,duyuyor ve görüyoruz.Annesini öldürenler, evladına işkence yapanlar, saymakla bitmez, saymakta istemiyorum zaten..

Ama ben yine o meşhur inadımla diyorum ki en gerçek ya da şu ahir zamanda gerçeğe en yakın anne sevgisi, anne şefkati.Bir formül daha size Sevgi = Şefkat Fani olan her şeyden..
Ve anne sevgisinin özelliği de usanmadan sevebilen, sevilebilen, diğer sevgilere nazaran her gün gözünün sevdiğini görmesini isteyen ve gördükçe sevgisi artan, annenin evladına duyduğu o eşsiz anne sevgisi..

Hani az önce sevgi ile şefkati eşitlemiştim ya acaba diyorum şefkat sevgiden büyük mü olmalı? İçinde şefkat duygusu olmayan sevebilir mi gerçekten. Risale i Nur Külliyatı’nın bir ferdi olan Mektubat’tan 8.Mektup geldi şimdi hatırıma. En çok okuduğum bölümlerdendir. İlk kez gönül yarası çekerken bir arkadaşım okumamı tavsiye etmişti, o gün bugündür sevgide yanıldığımda okurum bu yazıyı..Şimdi size bu mektuptan altın sözler paylaşmak istiyorum.

Şefkat, aşk ve muhabbetten çok keskin ve parlak ve ulvî ve nezihtir ve makam-ı nübüvvete lâyıktır.

Evet, şefkat bütün envâıyla lâtîf ve nezihtir. Aşk ve muhabbet ise, çok envâına tenezzül edilmiyor.
Hem şefkat pek geniştir. Bir zat, şefkat ettiği evlâdı münasebetiyle, bütün yavrulara, hattâ zîruhlara şefkatini ihata eder ve Rahîm isminin ihatasına bir nevi aynadarlık gösterir. Hâlbuki aşk, mahbubuna hasr-ı nazar edip herşeyi mahbubuna feda eder.

Hattâ en âdi mertebede olan hayvânâtın yavrularına karşı fedakârâne, ivazsız şefkatleri buna delildir. Hâlbuki aşk ücret ister ve mukabele talep eder. Aşkın ağlamaları bir nevi taleptir, bir ücret istemektir.(Bediüzzaman-Mektubat 8.Mektup’tan alıntıdır)

Bunları okuduğumuzda birçoğumuza yabancı gelen kelimler hatta cümleler var muhakkak ki. Ama burada verilmek istenen mesaj mucizevî bir şekilde bütün hücrelerimize ulaşmayı başarıyor.

Ve bu altın değerindeki sözlerden sonra yazılması gereken pekte bir şey kalmadı aslında. O halde son cümlelerimi yine bir formülle bitireyim.
Şevkat Sevgi varmı itirazı olan..