Hınca hınç sükunet doldurdum ceplerine gecenin
Mataramda sesimin yorgun buğusu
Azığım mahzun çığlıklar
Şehirler geçtim ölüm şenliğiyle yıkanmış yollardan
Sırtımda isyandan bir kambur
Ayaklarımda hasretin karasuları
Sahipsiz hüzünler taşıdım yalnız bir ilden diğerine
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim