Seferberlik var Şiiri - Hızır Azaklı

seferberlik var

“topraktan, ateşten, sudan, demirden”
doğanlar
“toprak çanaklarda
güneşi içen”
önde giden
bakır sakallı aydınlar
ve ellerinde ışık parçaları ile
kadınlar,
genç, ihtiyar.
birlik var,
seferberlik var.
- “sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at! ”
kalk
kalkın
ateşi yakın
sevdiklerinizi kaldırın
henüz vakit varken
omuz omuza
safları sıklaştırın

Anadolu,
altında yaşamayı en çok hak edenlerle dolu
“ …üstünde çıplak
esirlerin
aç geberdiği toprak!
Şarklıdan başka herkesin
orta malı olan memleket! ”
memleketimin son karış toprağında
“kardeşlerimin
vebalı,
sarı
karınları
sinekli et parçaları gibi sürünürken; ”
talan var! ! !
biz susuyoruz,
yağmalanan var! ! !
biz susuyoruz
on bir bin faili meçhul,
on iki bin intihar,
biz hâla susuyoruz
sefalet,
açlık…
bıktık be bıktık
susmayacağız artık! ..
draaaaan! .
draaaan! .
drıınnnnn! ..
kalkın
ateşi yakın
sevdiklerinizi kaldırın
omuz omuza
safları sıklaştırın
“etimizi saran yünü parçalayarak
çırılçıplak
“..çelik çubuklar gibi yanardağın alevinde! ”
yıkanalım!
yıkanın.
şimşekli sesleriyle sapan taşlarının,
geleceğin karanlık camlarını kıralım,
ve torunlarımız
ağlamadan…
hep bir ağızdan
güneşi içenlerin türküsünü haykıralım!
dilenmek yok,
dinlenmek yok,
“Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! ”
“yüreğimiz topraktan aldı hızını,
yanardağın ateşinde yoğrulduk,
yanardağın ateşinde ısıtılıyoruz,
ölmekse ölmek!
kendi toprağımızda gömülmek
istiyoruz.

seslendi önde giden kurmaylar:
- güneşli günler yakın!
omuz omuza
safları sıklaştırın.

seslendi önde giden kurmaylar:
-yaylar koparılacaktır!
-yayları koparın!
Gerildi çengeli yıldızlara takılan yaylar,
yayından fırladı ok!
talana göz yummak yok
yağmalanana yok,
kurtarın dosyaların birer suretini
lazım olacak.
bağışlamak yok,
varılacak yere mutlak varılacaktır.
ve torunlarımızı
Babil’ in asma bahçeleri kucaklayacaktır