Serseriydi.
Martıya benzer kuşlar isterdi.
Dalıp dalıp enginlere...
Kuş oğlu insan,
Kıvır kıvır deniz saçlarının arasında,
Martıya benzer kuş olabilseydi,
Daldan bal sarkıyor.
Daldan bal akıyor.
Kurdu, çakalı sırada.
Ayılarda sıra olmuş.
Ne güzel köpeklerde paylaşıyorlar.
Kışlar hep aynıdır bu şehirde.
Ne karı kara benzer,
Ne de yağmuru yağmur.
Çamur değil hüzün sıçrar eteklerime.
Acıdır ayazı,
Çarpınca yanaklarıma, dudaklarıma,
Biliyorum artık.
Sevdalıyım sana..
Sevmiyorum sevemiyorum da demiyorum.
Sevdim, seveceğim.
Ellerim henüz üşümede.
Beynim anlıklarımızla uğraşır.
Görmemiş, duymamıştır ötekiler.
Sümsülük ağacının gölgesinde,
Çiğ kokulu yaprakların üstünde
Yatmış ve rahat etmiştir.
Tersine dönmeyen yerinde durmayan zaman.
Yüreğim dayanmaz ben dayanırım.
Ezgisine doyamadığım Anadolu,
Kan gölleri adım başı,
Her yan hasret dolu zulüm.
Yüreğim dayanmaz...
ben dayanırım.
Sokaklarda çocuklar.
Çocuktu herkes bir zamanlar.
...
Saçak altında sigara içiş,
Çöpleri karıştırırken ki heyecan.
Kurumuş ekmeğimiz,
Suda ıslattık.
Güneşte kuruttuk.
Taş üstüne oturduk.
Bir yerlerine sıkışıp kalan düşünceleriyle
Korkuluğu andıran insanlar.
Sokaklarda bir oyana
Bir buyana,
KÖR
Evin merdivenlerinden 12 adım sonra,
Sola bir adım,
Kaldırım…
Dördüncü parke kırık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!