Kalsan bu soğuk gece yanımda
Saklasam seni pas tutmuş bağrımda
Döksem gözyaşlarımı haykırsam acılarımı
Yarama tuz basanım sen olsan
Yanımdan hiç ayrılmasan
Uyanıp gece vakti uykunun en derininde
Sana koşmak senin için koşmak
Hayallerimiz için çabalamak isterim
Omzuma vurup hadi diyenim sensin
Güçlendikçe güçlenirim bitmez hiç enerjim
Topladım gökyüzünden tüm umutları
Ve senin önüne serdim
Cıvıl cıvıl tüm çocuklar
Oyun oynayıp dururlar
Yağmur da çiseliyor üstelik
Gökkuşağı zamanını bekliyor
İstanbul’da yılbaşı
Sokaklar tıklım tıklım
Caddelerde gürültü hava da ayaz
İnsanlarda bir telaş bir telaş
Kalabalıktan da uzaklaşırım her zaman
Saniyeleri sayıyor insanlar
Bir düş bu boylu boyunca
İçinde sen etrafında kardelenler
Kısacık bir hayale dalıp giderken
Gözlerine takılırım aniden
Üşüse de nasır tutmuş ellerim
Seni arar dururum fırtınalar eserken
Zemheri düştü dağlardan
Kış geldi uzak diyarlardan
Yaz bir veda busesi vermeden ayrıldı
Yerini çetin kışa bıraktı
Denizler de soğumuştur iyice
Bu soğukta da yüzülmez ki de
Kurt hazırlandı avına
Sincap izledi uzaktan
Parçaladı avının boğazını
Sincap güldü ağırdan
Kurt gördü sincabı
Onunla yemeğini paylaştı
Gece iki onbeş
Önümde beyaz defter elimde kara kalem
Sana bir mektup yazıyorum yeniden
Yazdıkça yazamaz olurum
Yetmez sayfalar tükenir tükenmez kalem
Seni nereye anlatacağımı bi türlü bilemem
Çetin fırtınalar kovalıyor bedenimi
Sıcak çöl rüzgarları yakıyor tenimi
Kavruluyor ciğerim kesiliyor nefesim
Yürüyecek derman kalmadı biliyorum
Pes etmemi bekliyor akbabalar
Vazgeç diyor kanı bozuklar
Bitmek bilmedi bu kış
Ve çıkmadı penceremizden zemheri
Sonbahar uzayıp giderken
Bir de seni görememek
İnan ölümden beter
Ne kışlara dayandı da ruhum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!