Allah’a dost olan akıllı insan
Kendini sevdiren dili değil mi?
Kibirlenip bakan zavallı insan
Kendine zulmeden deli değil mi?
Sevgiye barışa gönül verenler
Ayrı düştüm kucağından
Hakkını helal et anam.
Haber gelmez ocağından
Hakkını helal et anam.
Yemedin yedirdin beni
Ben seni bembeyaz bir bulut sandım
Sen gökten mi indin ey melek yüzlüm?
Seni gördüğüm an bir huri sandım
Cennetten mi geldin ey bahar gözlüm?
Şu İrem Bağı’nın hurisi misin?
Kuran’a el bastım başıma koydum
Başıma koydum da tac eyledim ben.
Yürekten inandım imana doydum
Gönül sarayımı hac eyledim ben.
Doğru yolu buldum sonra ağladım
gel sen merhamet et ayırma bizi
bırak yare gidem eyleme felek
kuru yaprak gibi savurma bizi
bırak yare gidem ayırma felek
şu yüce dağları kaplamış duman
Uzak yoldan geldim yorgunum yorgun
O güzel yüzünü görmeye geldim.
Çoktan beri sana vurgunum vurgun
Aç gönül kapını girmeye geldim.
Seni görmeyeli sevdalar bende
gönül arzu eder yar seni seni
gel sevindir beni bitsin bu hasret
açıver kolların sar beni beni
gelde güldür beni bitsin bu hasret
beklerim yolunu yağmur da kar da
bu ne biçim sevda aklım ermedi
ağustos ayında kar ister gönül
derdim söylemeye fırsat vermedi
eşi bulunmayan yar ister gönül
aşkın gözü kördür herşeyi görmez
gül toplarım kucak kucak
bağına girdiğim zaman
sanki şu kalbim duracak
kız seni gördüğüm zaman
koyun kuzular meleşir
Gönülde gönüle gezme güzelim
Öyle her çiçekte bal bulamasın.
Eğriyle doğruyu kazma güzelim
Öyle tatlı güzel dil bulamasın.
Gittiğin yerlerde ömrün hiç olur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!