puslu hava sever kurt ile çakal
düzenbazlar sarmış dört yanımızı
adalet yetişmez ayağı topal
hilebazlar sarmış dört yanımızı.
kimi boyun büker kimi diz çöker
Geldin hayatıma girdin ne diye
Evimi barkımı yıktın be gülüm
Şu garip gönlümü kırdın ne diye
Ocağıma incir diktin be gülüm
Sen beni mahvettin bakışlarınla
Ben bir garip kuşum bir dal ararım
Kırdın dallarımı sen kırdın gurbet
Çıkmaz sokaklarda bir yol ararım
Dertleri başıma sen sardın gurbet
Diyardan diyara gezdirdin beni
çağır beni gelem girem koluna
ben senin maşukun olayım güzel
açıp kollarımı saram boynuna
ben senin aşıkın olayım güzel
keremin aslıya yandığı gibi
sürüye kurt girer çoban uyursa
çok doğru söylemiş atalarımız
ehil olmayanlar amir olursa
fazla güvenmekmiş hatalarımız
akıllı atını dağdan aşırır
ömrünün yarısı doktorda geçer
yine de derdine bulamaz şifa
her gün avuç avuç ilaçlar içer
bilmez ki, sevişmek her derde deva
kalbi hızlandırır teri attırır
yetmedi mi beklettiğin
gel bekletme gel sevdiğim
yetmedi mi ağlattığın
gel ağlatma gel sevdiğim
aşk dediğin ağlatırmış
Ardına bakmadan sevgiye yürü
Hayat kavuşmaktır kavuşmak gerek
Birazcık tebessüm biraz hoş görü
Hayat kaynaşmaktır kaynaşmak gerek
Sakın esirgeme merhametini
Söğüt gölgesinde yatmış uzanmış
Tembeller çalışmaz yaşar ot gibi
Zaman israf etmiş haram kazanmış
Hiç bir hedefi yok koşar it gibi
Göle girse gölü bulandırırlar
Bombalar yağıyor yurdum harabe
Yemyeşil bağlarım çöl oldu gitti
Bir ulus ağlıyor dönmüş seraba
Aktı göz yaşlarım sel oldu gitti
Viran oldu bağım bülbüller ötmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!