Işıltılı gökyüzü değişti Şef Seatle. Kararmış bulutlarının öfkesi, merhamet etmeyenlere, merhamet göstermiyor artık. Gökyüzünün ölüm burgacı, denizin öfkesiyle birleşti. Doğanın intikamı “Büyük Beyaz Reis” in, sarsılmaz sanılan imparatorluğunun kılıfını parçaladı. Zavallı, cılız bedeninin o iğrenç ve acıklı görüntüsü taşındı evlerimize. Bu görüntü o kadar küçük o kadar zavallı bir durumdaydı ki, “Büyük Beyaz Reis”in sömürerek açlığa mahkûm ettiği insanların bile içinde merhamet duyguları uyandı. “Büyük Beyaz Reis’” in sömürdüğü sofralarından arta kalan kırıntıları paylaşmak istediler, bu cehennem zebanisinin bir alt sınıfa mahkûm ettiği kara derili insanlarıyla.
Peki, bu ırkçı ve faşist ülkenin niyeti o günden bu güne hiç değişti mi?
Hayır, Şef Seatle…
Hayır…
Hiç değişmedi…
Senin halkının ve topraklarının üstünden geçen o ölüm makinesi, yüz görünümü maskesi değişikliği yapsa da hep aynı kaldı!
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.