İçinde birleşmekten
öte bir özlem var;
tek başına yaşamayı
arasıra hayâl eder fermuar.
Bazan inadı tutar,
Makas düşünüyordu: ne çetindi görevi,
kesmek, ufaltmak, kırpmak her şeyi;
unutmuştu acımaktan gülümsemeyi
taş kesilmiş yüreğin çelikleşen çığlığı.
Ben de isterdim kendimde denemeyi,
Bütün üzüntülerden kurtulmuş
mesafeler rahat ve sessiz yatıyor,
erişememek kaygusundan uzak
İsterdim ki toprağımda bile
Bir damla ışık bulunsun;
Ey ölüm karanlığını bana
lşıklı bir tas içinde sun! ..
Kalktı yatağından silkinerek dev,
yaktı duygularını alev alev,
sıyırdı ruhunu küllerinden,
Adam yalnızlığını çözdü sokaklara,
umutsuzluğun güçlükle işlettiği yüreğini
gizilce ayarladı ölüme,
Ben bulup yitirdiğiniz: yuvarlak ve kaygan:
Siz benim için bir denizsiniz
çizgisiyim yokluğunuzun belli belirsiz bir iz
ben o denizin dibinde dünyalarınızı tarayan.
Ellerin dalgınlığı unutkanlığı tutmaların
hangimiz size daha yakınız?
Bütün umut raylarımı söktüler
Bir takım adamlar gölge gibi sessiz
Aysız ve yıldızsız bir gecede
İçime katran ve zift döktüler.
Geçti üstümden ağır silindirleri korkuların
Deliler dünyalarında rahat
Ölüm korkusundan azade;
Hisler deste deste, hayâller kat kat
Yaşıyorlar bizden daha ziyâde
Bizden daha çok var onlar
İsterdim ki olayım odasının eşiği
O ona değmesede her an yanında kalsın
Gelip gitmelerinin zorunlu bileşiği
Başkaları desinler ey aşık sen aptalsın
bakardım o soyunurken uyur gibi yaparak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!