Çıktım sıladan gurbete giderim,
Bir hasret misali yanar dururum,
Kalbimde yaşıyor, vuslat vadesi...
Gurbette Memleket kanar dururum.
Düştü bağrıma inceden acılar,
Açılır yeniden eskiye bir yol,
Bu bahtımın tek sefası Mihrimah...
Dilinden dökülür aşka başka yol,
Gönlümün efsane cilası Mihrimah....
Ilık ılık yaşlar döküp zamana,
Yangın demi, yanan bir hasret hali,
İçinde sızlayan ufuklar rengi,
Bilmem, bu sevdanın var mıdır? dengi,
Hasret mateminde nerde Mihrimah...
Bir kemençe ezgisi aşkın vakti,
Kader ki cilveyi Rabbani,
Sevme meselesi imani,
Hasret faslında hadisesi,
Vuslat diyarında muamma.
Yorgun diye yoruldu ruhum,
İçini ısıtır bazen tebessümler,
Burukluğunu unutursun,
Satır araların saklıdır bazen,
Yoklukla bazen mutlu olursun...
Merhamet Kokan sözler duyarsın,
İçini ısıtır bazen tebessümler,
Gözler döndü bak tersine
Akıl şaştı bak hırsına
Demir küstü bak örsüne
mecalim olmaz neyleyim
Gün tükenir zaman erir
Hasret deryasında yüzüp ıslanan,
Tenim kibrini dökmeye başladı,
Umut voltasında gezip puslanan,
Ruhum gururu yakmaya başladı...
Hasret limanına atıp demiri,
Eski oda, bir gaz lambası,
His'inde aklıma düşen...
Hasret yüreğin has cilası,
Yokluğunla ruhumdur pişen....
Sonu yoktur hayalin sonu,
Eskide kaldı, içimdeki umutlar,
Zamanı eledim, sık dokudum,
Sınır misali anlamı yok hudutlar,
Seni her nefesinde çok okudum
Aklımın köşesine kuruldun yerine,
Derin mi? Derin duygular,
Dile Dökmeye Hazırım,
Hayat Muamma kaygılar,
Hasret yakmaya Hazırım,
Gönül aynası cemalin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!