YARIŞ
Çocuğun ivecenliği yalnızca sürücünün değil birkaç yolcunun da ilgisini çekmişti. Nedenini sormamış, soramamış, çözememişlerdi.
Aynanın öbür yüzüne sıçradı. Gagasını sürttü. Bakındı. Sırlı camı öptü. Anlaşılması güç, boğuk sesler çıkarıyordu: “Cicim! ...Cicim! ” Oysa ötmekti muhabbetkuşuna yaraşan. İp cambazıydı; halkalarda gösteri yapıyor, sözcük belliyordu. Yine de yetenekleri yetersiz kalmış, kafesini genişletemiyordu. Üstelik bu kez sevgiyle iyice kuşatılmıştı.
Yavrusuydu kadının. Anaydı. Oğluydu o. Onundu. Her şey onun için, her şeyi onunla ilgiliydi. Başkasının olamazdı.
Kucaklamak, saçlarını karıştırmak, koklamak, ’ Yavrum benim,’ diye yüzüne haykırmak istiyordu. Bunları yapabilmeliydi.
Kolundan tutup çekmek:Çekip almak. Uzaklara koşmak:Kaçmak. Onunla el ele. Dönmek. Savrulmak. Bomboş. Yerlere uzanmak,uzaklara saçılmak istiyordu. Bunları da yapabilmeliydi.
ÖYKÜ:ÖÇ-Seçkin Gündüz
Susma, buna da inandır beni. Odaymış ha! Kanmaya istekliyim yeter ki azıcık sen de savun.
Yeni bir oyunun yine: Dediklerim gerçekleşiyor. Enine doğru çekiştirince genişliyor oda. Boyuna da itince, ooh... Soluk alamıyordum. Sıra karanlıkta. Sonra da soğukta, nemde.
Yorumcuyla iletişim sağlanınca gerilim arttı. Kulağı içeriden gelen seslere gitse de gözünü canlı yayından ayıramıyordu. Koltuğa gömüldü. Sevdikleriyle birlikte olmanın erincindeydi. Hepsi yan odadaydı.
Oturum sürükleyiciydi. Yine de yoğunlaştırmada yetersizleşiyordu. Yan odadaki sesler nedeniyle tartışmanın bütününü kavrayamamıştı. Önemsemedi, şaşmadı. İçeriye seslenesi geldi. Şu an duyumsadıklarını başka ne sağlayabilirdi! Üstelik nasıl? Giderek çözümsüzleşen televizyondaki sorunlar mı! .. Kıyaslanamazdı. Günlerdir izlemeye isteklendiği belgeselin kanalını, saatini unutmuştu; olağandı. Her şeyi bastıran seslerin tadını doyasıya yaşamalıydı. Gözlerini yumdu. Tasarısı gerçekleşiyordu.
Onlarcasının; kimlerin sığdığı o küçücük oda! .. Oradan taşan, onu doyuran sesler...
Doğruldu. Sesler gürültüye dönüşmüştü. İsteksizce terliklerini giydi. Yan odaya geçip başıboş televizyonu kapattı. Düşlemlerinin biri bitmişti. Beklenilenden çok daha kısa sürede. Amacına erişebilmiş miydi? Tümüyle olmasa da... Hoşnut gibiydi. Koltuğuna döndüğünde belgesel yeni başlamıştı.
Onu en son perşembe günü görmüştü. Geçen ayı düşündü: ‘Sanırım salıydı. Bir öncekiyse bayramdan sonraki ilk cuma... Kıştan bu yana? ..’ Topluyor topluyor; toplamı dokuzu bulmuyordu! ‘Olsun! ’ Konuşmaksızın geçiveren anlarla yetinmesini öğrenmişti. ‘Kimi kimsesi yok gibi,’ diye düşünürdü ara sıra, sonra yargısı değişirdi. İletişim aygıtlarından kuşkulanır, ayrıca gelişmelerinden duyduğu kaygıyı arkadaşlarından gizleyemezdi. Yoksa yine görev yerinin değiştirilmesini mi istese? Düşlerinin birinde ona mektup yazmış; bir başka geceyse içi boş zarfı posta kutusuna bırakmıştı. Tedirginleştireceğini bilse yazmazdı. Onu öyle ürkmüş görünce sıçrayarak uyanmıştı. Yaklaşıyordu. ‘Dilerim evdedir. Üç mektup! ! Olacak şey değil.’ Son birkaç yılın en mutlu gününü yaşıyordu. Az sonra onu görebilecekti. Düşledikçe adımları sıklaşıyor, onun sevineceğini de düşünmek coşkusuna tat katıyordu. Duraksadı, ‘Yoksa kıskanmalı mıyım? ! Belki de içeriği kara mektuplardır, kim bilir; ona göre, bana göre, ikimize göre; kara, kapkara.’ Şu an bildiği tek şey vardı. ‘Onu göreceğim, bu kesin.’ Peki ya evde yoksa? Birden gözleri parladı. Mektupların ikisini çantasına attı. Duruma göre birer, ikişer gün arayla verecekti. ‘Müdürün kulağına giderse! Nedenini anlayıp karıma anlatırlarsa! Herkesten önemlisi ya o! anlarsa. Mektuplar yaşamsal önemdeyse? ! .’ Zile uzandığında parmağı titriyordu.
VARSA YOKSA O
Dik tutmaya çalışsam da eğiliyor başım
Zehir olacak günlerim eğer unutmazsam
Sevgi mi kör etti beni
Sevgi mi yüceltti seni
Ya ben yanıldım
Ya sen değiştin an an
Geçmişe akan anlar
BAMBAŞKA
İstemek başka
İstediğini yapmak yapabilmek başka
İstersem yaparım diye avunma yapmadıkça
Avuçlarımda renkler
ellerimi gizliyorum senden
Gül kokuyor
saklanamıyor çiçekler
Versem mi vermesem mi derken
Ver diye bacağıma yapışıyor karttaki minikler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!