gidişin...
arkana bakmadan gidişin varya
beni benden edişin.
hergün ölmek istiyorum ancak yapamıyorum
rüyalarım hep hep dönüşüne çıkıyor sevdiğim
hangi duraktı bilmiyorum
bıraktım onu
bana cennet hikayeleri anlatıyor
gözleri yaşarıyordu
arkamı döndüm giderken.gözleri
gözlerim oldu
inleyen bir name gibiyim
sevip seni neyleyim
gönlüm keder içinde çok dertliyim
ağlamak bana gülmek sana yakışır
karanlık koylara demir atınca
sen gelirsin aklıma
öncekinden daha ağır ve uzun
soğukta kalmış dilenci gibiyim
sensiz
aşık oldum.
bir daha olmaz dediğim
görsem bile arkamı dönüp
kaçacağım dediğim
aşkı bulup
kalbime gömdüm
aşk sevmek için mi?
ölmek için mi?
anlamadım
gözlerini her gördüğümde
sesini her duyduğumda
bizimkisi bir oyundu
yağmurda, karda
gecede, gündüzde
hep oynardık bu oyunu.
öyle zevkle oynardıkki;
duyuyorum yakınlardaki
silah seslerini
hissediyorum ölüm çok yakın bedenime
anlıyorum kaçmaya vakit yok
hadi beni sevdiğini söyle
biz birer yağmur damlasıyız
gözyüzünden aynı anda yağar
aynı anda ıslatırız aşkımızla insanları
bazen sel suyu oluruz
bazen bir camın üstünde duran birer yağmur tanesi
yüzüğü attım denize
kayboldu gitti
söz verdim kendi kendime
şiir yazmayacağım diye
keşke söz vermeseydim
yüzük kayboldu ama
merhaba
şiirlerinizle ilgili görüşebilirmiyiz.
iyi günler