bir fecri kazıp vakti sabaha koşan nehirlerin
gözlerinden ötelere akacaktır birikmiş zemheri suları
ne bir sacit kalmıştır hasırlarda
ne de kullara mesken olacak taze uykular
kızılca kıyametiyle tepede ışıldayıp duran aya aşk olsun
bir müberra beldenin mücella makamından
feyiz semtine girer ruhlar
adeta nurani derinliklerinde irkilir
secde vakitlerinde…
semaya açılan dua menfezlerinin rotası
zahiren bambaşka bir iklimin kollarında son bulur
elhamdülillah mertebesine şahlanır zikirlerin zindelikleri
sağanak sağanak boşalır avuçların en ortasına
inanmış yürekler bir o kadar hisli
Allah’a davet eden o şefkatli seslere aşk olsun
her nefesinde binlerce ney nağmesi gizlidir
saklı lütufların tecellileriyle tüten öyle farklı bir hava ki
ancak bu kadar imrendirici olabilir
secde vakitlerinde…
inlemiş gönüllerde bir saffet bir içtenlik
imanın altın zevkleriyle beslenmiş bir letafet
bir mürüvvet çağlar bir büyü hissedilir gibi
o anlamlı tavırlardan o şaheser endamlardan
bir kere daha bütün tazeliğiyle gökler ötesi
kevn-ü mekanlara dağılmış o ilahi pırıltılara aşk olsun
ahenk muştulayan umudu barındırır cemreleri
ne kadar kırılırsa kırılsın yepyeni baharla uyanır
kalbin bir köşesinde sessiz sessiz uyuyan aşk-u şevk
secde vakitlerinde…
derviş uykusunda bir rüyaya dalıp çıkar yollara
aşk şarabını içip bir kuş uçar güz mevsiminden göklere
sokak lambalarından bir hatıra kalır hep geceye
vuslat vadilerine bir çığlık yayılır yüzü koyun
ağıtlar yakılı toprağa düşen yağmur tanelerine aşk olsun
adeta büyülenir lahutiliğin erişilmez tecellileri
rikkatle öperler bir gelinciğin dudağından
bulutların çehresinden süzülür o en beyaz inci
secde vakitlerinde…
deniz üstünde secdeye kapanır sökmemiş şafaklar
bir yıldız da ne kadar izbe huy varsa ona verilmiş
o zaman kızıldeniz ikiye bölünür
örümcekler ağ örer mağarayı
o zaman ateş gül bahçesine dönüşür
rüyalara nur sıçratacak kadar gerçek efektlere aşk olsun
o zaman bir kadın çağlara bedel olur
münzevi bir hasırın kucağında çileyi cennet gösterirken
ebedi vuslat ile asalete nikahlanır Meryem
bir secde vaktinde…
ulvi nağmeler fısıldanır secdelerin kulağına
yükselip heyecanların gök kubbesine şevk dolar
ledünni bir anın ötelerdeki haz denizine ermiş
hülyalara akan güzellikte mevsimler tomurcuklaşır
bir ışık tufanı doğuran bu nurlu gecelere aşk olsun
patlamış bir ışık şelalesi halinde kıvılcımlar saçar
hemen her yerde her mekanda derin bir büyü
rengarenk uhrevi ışıklar süzülür semalardan
bir secde vaktinde…
müşahit bekleyen revh-u reyhan yüreklerin
duygularına kase kase ilahi şerbetler içirilir
ruhun sonsuzluk iştiyakı insan arasında bir perde
fecrin aydınlığına kadar her yerde ışıkla tüllenir
her an bekanın ayrı bir boyutuyla tanışırlar
bir susamışlık içinde o cennet iklimlerine aşk olsun
bir kuşluk vakti açılmıştır gayrı hançeresi göğümün
hayaller arasında düş kovalamaktan yorgun düşüp
akseder istikbalin en hoş ikramı ışık huzmeleri
bir secde vakti…
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 29.1.2018 14:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!