Düşündüm, hep düşündüm
Bu ayrılığın her sorumluluğu bana mı ait, diye
Gece, gündüz…
Tanıştığımız ilk günden, beni terk ettiğin ana kadar
Sahne sahne, plan plan
Tüm ilişkimizi baştan sona yeniden yaşadım
Tüm replikleri yeniden duyumsadım…
Sonuç?
Hiçbir şey…
Bir şey bulamadım ayrılığımıza sebep olabilecek…
Sebep neydi?
Giderken söyledin mi neden gittiğini?
Hayır! Gittiğinden haberim bile olmadı.
Öylesine, bilinmez sebeplerle…
Bir çay bardağına doldurduğun buz gibi suyla başıma dikilip
“üçe kadar sayıyorum bak, kalkmasan dökerim,”
Diye tehdit ettikten sonra
Daha iki derken suyu suratıma boca edişinle uyanmaya alışığım ben.
Uyanamıyorum sabahları artık
Ve işe geç kalıyorum…
Senin yokluğunla beraber edindiğim alışkanlıklarım oldu
Uyuyakalmaklar ve işe geç kalmaklar…
Düşündüm, hep düşündüm
habersizce gitmek yerine, elveda deseydin bir şey fark eder miydi, acaba?
Gitme, dediğimde sözümü dinler miydin?
Dön, desem dinler misin?
Kan döktüm gözlerimden,
içine yüreğimi kustum,
değdi mi bari?
Mutlu musun gittiğin yerde?
Ben hiç değilim!
Ölesiye değilim!
Alışamadım bir türlü vedasız ayrılışımıza,
Bütün vücudum darma duman…
Hücre hücre ayrıldım,
Dağıldım her yana,
Her yerde seni aradım,
Bulamadım…
Belki de seni aramadım!
Aradığım kendimdim…
Belki seni hiç sevmemiştim.
Bir alışkanlıktın sabahları uyanabilmem için.
Bilemiyorum.
Evet! Evet, evet, evet! ...
Buldum!
Evliliğimizin bir alışkanlığa dönüşmesinden sıkılmıştın! ..
Kayıt Tarihi : 11.11.2015 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!