İnsana değer veren öz değerin gösterir;
Özü sağlam olanda yüreğin coşku verir…
İçtenlik, ilgi, sevgi huzur, güven getirir;
Saygı, hoşgörü varsa, her zor buz gibi erir…
Tatlı dil ve güler yüz kime, ne kaybettirir;
Bencillik ve kıskançlık her dem sıkıntı verir…
..
Aşk demek sevda demek
Sevdiği insanı candan sevmek
Sonsuz saygı sevgi göstermek
Aşk yalanı sevmez gerçeği sever
Sevgisiz aşklar çabucak biter
Alevlenir söner dumanı tüter
..
Sevgi kalkmış, saygı yok, ikramda tepsi çatlak!
Cebe bakmış para yok, haya, huy kapsa; çatlak!
Dünyaya giriş çıkış; çatlak kapılarından,
Neye baksan, ne yapsan, bütün yok, hepsi çatlak! ..
..
Buz tutan kalpleri yumuşatmak elimizde.
İslamız demek kalmasın dilimizde.
Sevgi,saygı,iman eksik olmasın gönlümüzde.
Hep islam nuru olsun yüzümüzde..
..
Neden bunca savaş neden bu isyan
Saygı sevgi ile yaşmaz mı can
Bir ana rahmine sığınanan insan
Şu kocaman dünya neden dar gelir
..
Ona Sahip Olma Şartı
Ebediyetin hazır, seni bekliyor; ama öte âlemde, gelecekte.
Ona sahip olma şartı ise, saygı ve sevgidir evrenin Sahibi'ne.
Berlin, 2 Ocak 2013.
..
Gökyüzü yıldızlarla dolu ve birbirlerinden ayrı.Hiçbiri bir diğerine daha yakın olarak görülmüyor.Yıldızlar çok,yıldızlar kalabalık.Ama bir o kadar da yalnızlar diyorum.Zannetmiyorum ki onların arasında sevgi,anlayış ve saygı olsun.
Ya insanlar bizler,sanki bizler birbirimize yakınmıyız.Tabii istisnalar hiçbir zaman kaideleri bozmaz,bunu da biliyoruz.
Bizler de kalabalığız,toplu halde yaşıyoruz.Etrafımızda aileyiz.Eşimiz,çocuklarımız.anne,baba,kardeşler,eş,dost uzar gider.
Benim anlayamadığım; bu kadar kalabalıkta yanlızım der,çoklukta yokum derler ya, bu neden kaynaklanır.Kalabalık içinde yanlızlık,eşler arasında yanlızlık,ana,baba evlatlar varken de yanlızlık.
Bu birazda bizlerden kaynaklanmıyor mu? .Biraz iletişim bozukluğu,kopukluğu değilmi yaşadıklarımız.Birbirimize yetmediğimizden,anlaşamadığımızdan değil mi.?
Bizler birbirimizi dinlemiyor,dinliyor gibi görünüyoruz,karşımızdakinin değerini bilmiyor veya bilmek istemiyoruz.Halbuki biraz düşünsek bir derdimi,sıkıntısımı var,bu hali nedendir.Biraz inceleyip derdini paylaşsak,biraz ucundan tutup yükünü hafifletmeye çalışsak gittikçe agresifleşen,hayattan,insanlardan kendini soyutlamasına izin vermesek biz ne kaybederiz ki,biraz zaman.Ama bu biraz zaman da bizlere insani değerlerimizi toplum olarak geri vermez mi? .
Böyle kişiler dikkat ederseniz çoğalmakta.Hepimiz kendi başımıza birer bireyiz,hepimizin istekleri,aklımız,fikrimiz,görüşümüz ayrı ama neden ortak bir noktada buluşup birbirimizi anlamayı,sevmeyi,saygı göstermeyi bilmiyoruz.Aslında biliyoruz,başaramıyoruz.Kendi doğrularımızı kabul ettirmeye,o yöne yönlendirmeye çalıştıkçada fikirlerimiz çatışıyor,kimse kimseye hak tanımıyor ve herkes bir köşeye çekilerek çokluklar içinde yanlızlıklara düşüyor.
..
Biz saygı ailesi
Bağlıyız birbirine
Çıkmaz kimsenin sesi
Bağırmaz diğerine.
Bizde herkes herkese
Saygı duyar derinden
..
Oğlan kız beğenmez,tuhaf bir zaman,
Dini kural vardır,desen anlamaz!
Kızlar söz anlamaz,usandık aman,
Saygı sevgi yoktur,sözün dinlenmez.
..
Bizi halk seçti, halkın iradesine saygı gösterilmeli diyen her düşünceden vekiller! .. Halk gözyaşı istemiyor; barış istiyor, huzur istiyor. Halkın iradesine saygıyı, halk hepinizden bekliyor. Hani şimdi nereleredesiniz? Bize kolay günler için değil, böylesi zor günler için vekalet edemeyecekseniz; muhalif ya da iktidar olmanızın, koalisyon olup olmanızın hiç bir ehemmiyeti yok inanın.. Çünkü; her biriniz ayrı ayrı vekil seçilmiş olsanız dahi aynı refah temennisi, aynı hakkaniyet beklentisi ve aynı kaygıların çözümleri için meclise gönderildiniz. Hangi düşüncede olursanız olun; meclis halkın tamamının temsil ve karar organıdır. Herkes iktidar ya da muhalif yanlısı olmayabilir. Ancak hem iktidar hem muhalefet, ayrımsız ve koşulsuz halkın tamamının temsilcisi olarak hareket etmek zorundadır. Temsil kaabiletinizin olduğuna inanıyorsanız, tam zamanı, buyurun ispat edin. Yok eğer inanmıyorsanız; hodri meydan, bırakınız ve bırakın halk vekil adaylarını dahi kendi belirleyip listesini oluştursun. Böylece ne sizin seçilme kaygınız, ne de halkın temsil sorunu oluşsun. Gün, bugündür... Yarın çok geç olabilir... Sizin de çocuklarınız, torunlarınız aynı yarınlardan mahrum kalsınlar istemiyorsanız.. Evet, sizin çocuklarınızın ve torunlarınızın da geleceğinden bahsediyorum. O çatışma ortamı görmeyen, havasını dahi teneffüs etmeyen çocuklarınızın ve torunlarınızın gelecekleri ve kaybedebilecekleri endişesi hiç değilse barışın ve huzurun tesisinde biraz olsun çabalamanıza vesile olur. Gün bugündür; yarın çok geç olabilir.
..
Yüzlerce yüreği duygu dolu, beni aralarına davet eden Grup Yöneticisi veya Yetkililerine hiçbir gruba katılmadığımı, katılamadığımı, birine katılmam durumunda diğerinin kırılacağını düşündüğümü ifade ediyor; ayni zamanda şiirlerimi okuyan, sayfalarına alan ve şiirlerini okuduğum güzel insanlara binlerce teşekkür ediyorum.
İyi ki varsınız.
Saygı, sevgi ve selamlarımla
..
Gökyüzündeyim ve Şuan Sizi İzliyorum.. Hepiniz Karınca Gibisiniz. 6 Milyar İnsan Nereye Gidiyor? Bu Arabalar Neden Bu Kadar Hızlı Yürüyor? Taştan Kiremitten Çimentodan Yapılmış Evlerde Yaşam... Yediğimiz Ürünler 10 Dk. Sonra Atık Oluyor. Yaşamak Bu Mu? Ömrümüzü Uzatmak İçin Suya Ve Yemeğe İhtiyacımız Var. Bence İnsanın Ömrünü Besinlerden Ziyade Sevgi Saygı Büyütür..
Her Zaman da Diyorum! .. Ben Cennetimi Ahirette Değil DÜNYAda Yarattım!
..
Hangi yaşta olursanız olun; yaptıklarınızı takdirle izleyip hürmetle sadık kalan bir dosttur köpeğiniz.... Bu bile yetmez size; o dostunuzu dahi kendi istek ve emelleriniz için eğitme çabasındasınızdır. Hep böyle gitmez tabi ki birlikteliğiniz.. Yıllar birbirini izler; beraberce büyürken birileri de sizi eğitmeye, yönlendirmeye, kendilerine saygı gösterilmesini istemeye başlar... Siz köpeğinizle, birileri de sizle övünürken bile aslında; vermiş olduğunuz eğitimle kendini başarınızı dillendirerek kendi kumaşınızın kalitesiyle kibirlenmiş olursunuz... Ne köpeğinizin, ne de sizi eğitmiş olan için sizin başarınız öncelikli ve ehemmiyetli olamamaktadır hiç bir zaman. Oysa siz daha bir çocukken ve belli bir bilinciniz yokken dahi eylemlerinizi ebeveynlerinizden bile daha dikkatli takip edip size gıpta eden bir dosttur köpeğiniz... Kendi kibiri ve bir emeli olmaksızın... Yıllar geçer; siz büyümüş olursunuz; köpeğiniz de büyür.. Tüm yaşam alanlarına ve biçimlerine müdahalenize rağmen ömrü yettiğince dostunuzdur köpeğiniz.. Ya siz? Yani büyüyen siz ne oldunuz? Çocuk kalbinizde neleri tutabildiniz? Büyüdükçe değiştiniz; çünkü siz de eğitildiniz... Peki nasıl bir değişim oldu sizce? Halen o masum duru çocuk kalbinizden kalan bir şeyler var mı? Köpeğinizdeki sadakat ve hürmet kadar sadakatiniz ve hürmetiniz var mı? Köpeğiniz gibi dost olup sonuna kadar dost kalabildiniz mi? Düşünün elbette, bu karar kendinizin ama en azından şunu ben gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Birine köpek demek, daha çok köpeğe hakaret ve saygısızlık olsa gerek..
..
-
Tarihlerde takılmayın,evveli atanız yokmu?
Ona nasip eyleyen var, hesabınızda bu yok mu?
İyi anla iyi dinle onun hesabı yok senle
Kirlenmemiş zihinlerle, ATAmızı anmak çok mu?
..
Yıl ikibin on altı, günlerden Bir Mayıs,
İzmir Gündoğdu meydanındayız…
Nicelik üzerine yapılmış tüm hesaplar
Niteliğe gelince eksiğimizi unutamayız.
Alışkanlıklar erdemin efendisi olunca
İşkence aletine de saygı duyulurmuş,
..
Dizginlendi coşkun Fırat,
Su görmemiş birçok surat,
Sevgi – saygı yok itimat,
Bu ne haldır söyle Dünya?
..
Dilin uzun görgün kısa,
Al dilini vur makasa…
Biraz sevgi az da saygı,
Girme komşu derde - yasa…
..
İnsanlara hizmetin tek yolu siyasetmiş?
Sanırsın ki; Ülkede hizmet alanı bitmiş?
Saygı, sevgi, mertlik de güzel hizmettir ama
Kokuşmuş siyasetler hepsini berbat etmiş.
..
Benim diyen zat, öne çıksın insanım diye
Saygı ile sevgi nedir, söyleniyor sor ne diye
Sınırlı sorumlu ilişki bizler içindir
Saygı büyük, sevgi yaşça küçükler içindir.
Aileden başlayan bir serüvendir hayat
Okul ile devam etsin, ahlaktır hayat
..
Seni her anışımda beni arardın. Saatlerce dertleşirdik. Gecelerin yalnızlığını, yıldızların sessizliğini bozardık. Gönül kapılarını sonuna kadar açar, en derin, en kuytu köşelerini el ele gezerdik. Saygı denizinin en derinliklerinde o muhteşem hayal dünyasını beraber yaşardık. Duyguların yağmur olup yağdığı gecelerde iliklerimize kadar ıslanıp, o en tatlı yağmur damlalarıyla üşür, beraber ısınırdık. İsteklerimizin el ele tutuşup, her güzelliği yakaladığı anda elini çekiverdin benden. İlk önce kendime gelemedim. İçimde bin bir acı bin bir feryat vardı. Şimdi anlıyorum, ölmüşüm ben. Beni yaşarken öldürmüşsün. Hayattayken ateşler içine atmışsın. Saadetler içindeyken, mesut iken şimdi acılar içindeyim. Eriyorum, bitiyorum. Hiçbir şeye bir anlam veremiyorum. Bir zamanlar beni yanından ayırmazken şimdi köşe bucak kaçıyorsun. Derinden bakınca gözlerine, başını çeviriyorsun. Elini tutacakken elini çekiyorsun. Ben bunun adını koyamadım. Sen ne dersen de. Bu kadar güzellikten sonra, o mutlu hayal dünyamıza girecekken uzaklaştın benden. Duygularım o kadar karışık ki bazen yağmur, bazen dolu bazen kar gibi yağıyor. Bazen de kor olup dünyamı yakıyor, yıkıyor, yerle bir ediyor! ! !
Alevler içindeyim kaçış yerim yok. Tüm hayallerim suya düştü. Gönül bahçemde güller soldu. Biçare gönlüm şimdi sadece bekliyor, ümitsizce bekliyor…
..