Yaşadığı kişiliğin içine sığmayan kabulsüzlük, kendinde barınamadığı ilkiden sonra hep yanlışa adım atan ve toplumuna dünyasına da sığamayan kaygan kaypak çöl ve çorak sıkışmış kalmış her şekil bela çözümsüzlük sorun ve sıkıntı barındıran cenderede içine sığmadığı kent toplum ve dünyasını sürekli kenara yığınak mahal izdihamıyla tanımlanabilir anlamlı olmayan duyarlı yerleşik hayattan yoksun tutunamamazlığa saplanıp tıkandığıyla sonunu bulur.
Yerden kopup kök toprak kütükten azıp saparak en yükseğe ulaşmak için çakılıp dikilen kule hayatlar zindanında her yeri görünen cehennemin dibidir etrafındaki tüm sosyal siyasal ekonomik ve kültürel yıkıntıları merkezine taşıyarak bataklaşan kentler. İçinde kaybolup kendini dn yadını toplumunu ve insanlığını bir daha hiç bulamayan esaret unsuruysa çıkmaz döksün da her şeyi kayıp dönüşü olmayan zehirli bozuk çarpık kirli gürültülü bina trafik yalnızlık ve cadde korkuluğudur insan.
Çünkü yılın sadece belli günlerini abartıp kutsayıp öneme sayan gerçek dışı yaşam profili, sadece dengesi tutturuldukça kap kalın örtü duvar ve perdeler arkasından hortlaklasına kendini göstermeye fırsatı tanınmış tören şov şenlik tertip tezgah kurgu gırgır tantana şamata ambalajlı tüm akıl fikir bellek bilinç irade algı yorum mantık sorgulama zenginliğinden yoksun sosyolojik oluşum gelişimler dengesini hiçe sayıp piyangodan büyük ikramiyeyi kesin vuracağı garantisine vaadler gibi bir günde yahut bir anda dünyayı başkalaştırıp değiştireceğine büyü ve sihir dağıtan insanlığın ölü gömütü ve hayatın en kenar çorak uzak yeridir.
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta