Nice günler, mevsimler geçer. Nice mayıslar, temmuzlar, eylüller, kasımlar... Kaç kez çiçek açar ıhlamurlar, bademler, karanfiller, orkideler, lotuslar… Ve kaç kez yaprağını döker meşe, çınar ve söğütler. Kaç gece uykusuz sabahlarsın. Kaç bardak çay içilir en demlisinden. Kaç kez gözyaşınla yıkanır sabahlar. Sayamazsın.
Kaç şiir/ kaç şarkı dinlersin içli seslerden sabaha kadar. “Gözümde canlanır koskoca mazi/ Sevdiğim nerede, ben neredeyim?/ Suçumuz neydi ki ayrıldık böyle?/ Kaybolmuş benliğim, ben ne haldeyim?/ Gülmeyi unutan yaşlı gözlere/ Mutluluktan haber ver dilek taşı..." şarkısıyla başlarsın güne. Mutluluktan haber versin diye. Sayamazsın.
Sezen Aksu "İki gözüm seneler geçiyor/ Gönül ektiğini biçiyor." der kaç kez. Efkârın iyice birikir, sığmaz içine. Bin sitem edersin talihsiz ömrüne. Kaç kez "Ben Seni Çok Sevdim" şarkısı çalar plakta. Sayamazsın.
Dost meclislerinde kaç defa gülümseyip şen kahkahalar atarsın üzüntünü bastırmak adına. Havadan sudan dem vurursun telefonla konuşurken. Derdin havaya suya karışsın diye. Demlik demlik çay demleyip içersin hüznünle birlikte. Acından daha acı, kalbinden daha yakıcı... Demli, kesif, sıcak... Ama demlenmez bir türlü yüreğindeki acılar. Boğazın yanar, elin yanar, ciğerin yanar içtiğin çayla birlikte. Sayamazsın.
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır.
Nice güzellere bağlandım kaldım
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta