Savaş Şiiri - Mustafa Çetinkaya

Dolar, bugün itibarı ile üç liraya dayanmış
Altın yüz beş lira.
Üstelik savaşın eşiğindeyiz
Güneydoğu fokur fokur
Irak paramparça, Suriye darmadağınık
Şehit acıları her gün yüreğimizi dağlıyor.
Dağlar ayaz, gençler öfkeli
Aileler evlerinde diken üstünde
Kimilerinin ise keyfi,
Maşallah!
Ve şehir trafiğinde kuyruklar.

Emperyalizmin gücünü küçümsemeyelim.
Huzur içinde yaşarken sinsice karıştırırlar ortalığı
Kendim aldım sanırsın sofranda ki ekmeği
Oysa onların kontrolünde girer mutfağına.
Gönlüne göre oy verdiğini düşünürsün seçimlerde
Oysa onların istediği oturur koltuğa.

Yine okyanus ötesinde çizilmiş yeni sınırlar.
Haydi durmayın şimdi de fırlatın bakalım yazar kasaları,
Yıllar öncesi fırlattığınız gibi Ecevit'in kafasına.
Şimdi de kapın bakalım fötr şapkayı,
Demirel'in kafasından kaptığınız gibi.
Gönderin bakalım şimdide gençleri,
Üç fidanı gönderdiğiniz gibi idam sehpasına.

Hayırdır niye sus pussunuz.
Nutkunuz mu tutuldu?
Niye gözünüzü kaçırıyorsunuz?
Niye yan yan bakıyorsunuz?
Durun durun!
Ne o arkanızda sallanan?
Sallamaktan kopacak kuyruklarınız
Siz ne imişsiniz Allah aşkına.

Duyduk duymadık demeyin
Gök gürlüyor.
Üstelik bir koku var havada,
Ortalık sisli.
Uzaktan uzaktan seyretme bir yabancıymış gibi.
Bak görmüyor musun yükseliyor taa ötelerde dumanlar
Bu dumanlar hayra alamet değil.
Geceye haykıran silah sesleri
Yine ölecek birileri
Savaş kapıda.
Yine cephedekiler değil silah tüccarları kucaklayacak zaferi.
Yine emperyalistlerin egemenliğinde geçecek yıllar.

Antalya-2016