“Anneciğim, şu babamda merhamet pek azalmış.
Yiyin diye, gitmiş bize bir yavrucuk kaz almış.
Kazın aklı sabah akşam suya dalıp yüzmede.
Şu babama, kazı kesme, bizi böyle üzme, de! ”
“A efendi, duymadın mı çocukların sesini?
İşte sana bal, baklava, işte börek bir sini.
Kaz titriyor, elde bıçak öyle zalim durma gel!
Kesemezsin, depreşirse vicdan denen şu engel...”
Şaşkın âdem! ..Hani çocuk, hani kadın, hani kaz?
Al kalemi, rüyaları alla pulla yine yaz!
Ve sofranda biraz peynir ve bir ekmek, bir şişe.
Bu şişeyle döner yollar kâh evine, kâh işe.
Kayıt Tarihi : 24.2.2012 20:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Güven Çivicioğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/24/saskin-adem-2.jpg)
Telkari gibi işlemişsin derdini,
Fikri, irfanı olan görsün, haz alsın.
Beylik laflarla şair sanan kendini,
Bulmak için tempoyu, gitsin saz alsın...
Emeğinize sağlık...
TÜM YORUMLAR (1)