Geldim,
Gördüm,
Dağıttım
ve gidiyorum !
Öylemi?
....
De be Sarya,
De be son yaram,
bu kadar düştü mü aşk ?
Daha saçlarına şiirden
masmavi tokalar takacaktım.
Gözlerine mısra mısra bakıp,
heyecandan terleyen avuçlarını
teselli edecektim dudaklarımla...
...
Peki ya şimdi,
başımı koyup şarkılar
mırıldanacağın o dizin nerde ?
Nefessiz kalırsam olacağın
o yanım hani ?
Neden eksiksin şimdi ?
Sana okuduğum şiir sonrası
dudaklarıma ödül o busen nerde?
....
O çok havalı,
O çok acılı,
O çok yıkımlı
ve o çok fiyakalı
gidişin neydi öyle, hoşçakalsız?
Ben ilk miydim
yoksa son mu?
Kaçıncıydım söyle!!!
....
Eğer aşk
bir çocuk kadar safsa,
sana yazılan bir şiiri
sahipsiz bırakmak,
bir çocuğu cami avlusuna
terketmek kadar günah olmalıydı
ilahî adalette.
İşte o ilahî mahkemedeki günahkar
sen olacaksın Sarya !
Düşündün mü hiç?
...
Bana nefes verecektin,
oysa var olan nefesimden
çaldın a be yüreğimin
son yarası hatırladın mı !?
Seveni böyle bu arafta
bırakmak kolaymıydı ? Söyle !!!...
Hiç mi vebal hissetmedin yüreğinde ?
Beni boş ver,
kendimi düşünüyorsam "sen" olayım !
Peki ya sen boynunda bu günahı,
omzunda bu yükü nasıl
taşıyacaksın Sarya ?
Ya o çok istediğin HUZURU...
nasıl bulacaksın?...
....
Unuttun mu?
şairin huyudur
gidenin arkasından
şiir yazmak.
Senin de arkandan
bir şiir yazılacağını
hiç mi düşünmedin Sarya ?
Şiirime- son verirken
yine de kendi vicdan makemende
beraat etmeni dilerim...
...
ve unutma !
ayrılık vakti kapıyı çaldığında,
hiç bir aşkta hiç bir kimse
haksız değildir Sarya...
bize düşense senin gibi
gidenlerin ardlarında bıraktıkları
harabeyi temizlemek her defasında...
o hiç bakamadığım
gözlerinden öperim Sarya...
Kayıt Tarihi : 4.5.2023 00:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!