Hayat denen aksanın bozuk tümcelerinde ,
Noktaları yadeden bir serseriydim aslında .
Virgüllerin hezeyanında barut kokan parmak uçlarım,
Saçlarının ovasında nasıl da dirayetliydi.
Yüzün kömürün hükmündeyken,cevahir olmak kaçınılmaz son.
Ne yana dönsem betonların işgalinde bu kasvetli şehir.
Kaldırımların hörgücüne yaslanmak,musmutlu bir son.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.