Sarıldım Sensiz Düşüncelere

Yatağıma gerilmiş mavi sessizlik
Düşlerimin hüznü mü düştü
Göz kepenkleri kapanmış gecelere
Gözlerimin buğusuyla
Buruşmuş dudakların simsiyah!

Nerede ayaklarımı yerden kesen bakışlar?
Nerede gönül kafesimden fırlayan güneş?
Siyahın siyahını yatağımda kırmak için mi saklandı?
Benden kaçan anılar şimdi
Aynaların yüzsüzlüğünde!

Sorma gözlerimden dökülen yıldızları
Mevsim kış!
Havayı boğuyor soluğunu kesmiş ayrılık kokusu
Sevin artık sevin aşk!
Ciğerlerine dolsun mevsimin nefessiz soluğu
Ağlıyor artık ağlıyor bana
Kirpiklerime diz çökmüş bulutlar!

Düş dalgalarımda kayboldu yakamozlar
Kayalıklar arkasında sevişiyor sular!
Bilmez misin yalnızlar kumsalında üşür deniz!
Aşkın gölgesinde yıkanan dalgalar gibi
Kayalıklara da

Uzanamadığım rüyalar geçitsiz dağ şimdi
Aşmak için
Sellerinde kayboluyor yollar!
Bakışlarım umudun serabında
Gönül bağıma düğüm atıyor rüzgarın özlem çanları

Sensizliğin ağlayan gecesi
Ne kaldı sevdalı sesimizden?
Geçikmişliğinle dönmüyor dün güne
Sarıldım sensiz düşüncelere
Nerede güneşin gözyaşını silen yıldızlar?

Kalsın siyahın gizeminde gitmelerin ayazı
Sarıldıkça sarılıyor avucuma düşen sözler
Gelsin diye sevmelerin inancıyla bahar
Deliyor toprakları yaprakların yeşil soluğu!

Umut katre olmuş düşmek için dudaklarına
Ten şehrimde tebessüm rüzgarı esiyor şimdi!
Kadeh kaldırıyor karanlığın alnına dayanmış dolunay
Gölgesiz karanlıklar ısıtan güneşlerle aynı masada!

Üşüyormuş gibi bedenime sarılma vuslat
Yıllanmış şarap tadında şarkılar söylese de sevdalar
Titretmiyor sılaya sürgün hayelleri
Çocuksu saçlarıma takılı uçurtmalar
Kuş bakışı hayatımda kayboldu renkler
Ben benzeri yapraksız dallarımı kırdı
Sensizliğin rüzgarı
Kızıla büründü musalla taşı!