yıl 1914 aralık ayı
allahuekber dağlarında donan 78 bin şehit
ısı yer yer sıfırın altında otuz derece
çölden gelmiş türk askeri
üzerlerinde yazlık üniforma
bir yanda dondurucu soğuk
bir yanda karlar içinde dağ taş
zangır zangır titreyen , üşümüş bedenleri
yığın yığın kar kucaklamış mehmedi
vatan uğruna yiğitler zemheri kışta
afeti yaşarken dağ Allahuekber
cephede çaresiz mehmet
inleyen yer gök , semada ölüm çığlıkları
tipi ,kar ,boran ruhlar haykırışta
rüzgarın uğultulu sesiyle delik deşik
donmuş cesetlerde acı bir tufan
kurşunsuz yarasız şehit mehmet
çılgın gök , kar altında 78 bin ciğerpare
buzullar içinde mavzerleriyle nişan almışlar
tetiğe asılmak üzere amma asılamamışlar
öylesine kaskatı kesilmiş bedenleri
her düşeni karşılaşmış arşın melekleri
sarıkamış dağlarında son türk müfrezesi
amansız soğuk, açlık , acı acı feryatlar
vatan için gözünü kırpmadan şehadete yürüyenler
bayrakla dertleşen toprakla birleşen can verip devleşenler
yaradır ,borandır ,ayazdır, destandır sarıkamış
sanki yaşayan tam seksen bin kahramandır
teçhizatları yok ,yalın ayak , içleri buruk
ayaz çok sert yavaş yavaş kanları donuk
hazin harekatı acı manzarayı an an yaşarken mehmet
öylesine kaskatı kesilmiş vatan uğruna canını vererek
geçit vermeyen karlı dağları aşmaya çalışan binlercesi
rus hudut üzerinden yedi kol halinde saldırıya geçmiş
sürülmüş mehmet başı karlı dağlara
çok çetin zorluklar , acımasız kış şartları
günlerdir aç , günlerdir perişan
sanki istiklal savaşı değil ölüm kalım savaşı
kanlar donmuş bedenler buz
ne çarık var, ne çaput üşümüş eller ,ayaklar
ayaz vurdukça üç-beşi karlara düşmüş
düşüren moskofun topu ,tüfeği ,kasaturası değil
gözlere inmiş kat kat kara perde
allahüekber dağlarında
namazları kılınmadan defnedilmiş mehmetler
tipiye yenik düşmüş kader
zaman donmuş, şuur mantık susmuş
yastık buz, örtü beyaz ,şehadet uykuda saklı
bastırdıkça bastırmış kara kış , vurdukça vurmuş ayaz
tükenmiş çareler, kesilmemiş amansız feryatlar
soğuğun şiddetiyle gökte yıldızlar donmuş
Ya Rab, bu ne kara bir gün ne talihsiz bir matem
dehşet sarmış her yanı karlara bürünmüş mehmet
dehşetli kış ferman vermiş zemheri hüküm kesmiş
çamların uğultusu , kar,bora ,tipi ,teçhizatlı
nefeslerdeki buğu havada buz tutmuş
mehmedin kalmamış dermanı hepsi ana kuzusu
tarihin en hazin savaşı sarıkamış destanı
bir aralık gecesi daha şiddetli soğuk daha şiddetli kış
üstelik fırtına ,üstelik yağan kar, yollar tıkanmış, çadırlar yıkık
ikmal ve iaşe hizmetleri halt getire
şuursuzca verilmiş gece taarruzu emri
kar altında öfke kusmuş buz tutan puslu gözler
üstelik hastalıklar dizanteri ,tifo, verem
soğuk bıçak gibi kesmiş on binlerce mehmedi
yüz yüze vuruşamadan kara kış düşürmüş tuzağa
aşsız katıksız ,bata çıka karda yürümüş
tenler kemikler donmuş aşılmış buz dağları
bir gazapki kar mevzileri azap kusmuş
amansız soğuk, kar duman tipi mehmetler susmuş
sesi boğuk rüzgar kurşun sıkmış düşman gibi
göz kırpmadan,kan akmadan şehit olmuş mehmet
kar altında yatan bölük , elde tüfek beden donmuş
eller ,ayaklar donmuş ,ayaz kesmiş tenler
bedenler kara serilmiş ne kaput var nede potin
kurşun yemeden son nefeslerini vermişler
şafaklar gri gök mavi yer beyaz kefen buz
kudurmuş rüzgar ölüm çığlıkları amansız
bulutlar ızdırap vakitler çilekeş dağ taş hüzün
ağlayan mevcudat , ağlayan melekler
yara çok ağır yar çok derin
koca ordunun susmuş kaderi beyaz uykularda
yüzleri mosmor kar yığınağı altında doksan bin fidan
göğe vurmuş parlayan şavk tebessümlerden
sırt sırtta diz dize yan yana şüheda
ruhlarla süslü gökler sarıkamışta
gözyaşıyla ıslanmış kutsi mekanlar
nur saçmışlar arşa doğru
yüce seferleri saf saf cennete
göklere ekilmiş gencecik mehmetler
bu nasıl bir tufan aman ya Rab
ürpermiş ,irkilmiş ,sarsılmış gök ,yanmış ciğerler
ak toprağa sıra sıra mehmetler düşmüş
melekler uçuşmuş karlar uçuşmuş ruhlar uçuşmuş
beyaza bürünmüş ard arda bölük bölük
hasret tüllenmiş kasvet kesilmiş sesler susmuş
sarıkamışta eller donmuş ayaklar donmuş
gecenin ayazında Mehmetler donmuş
terlememiş bıyıklardan buzlar sarkmış santim santim
karlarla yazılmış destandır sarıkamış
doksan bin fidana anadır Sarıkamış
potini delik deşik çaputu ipincecik
kardan kefenlere bürünmüş aziz şehitler
öyle bir üşümüş ki ebediyen yanmaz kefenleri
arka arkaya tabyalar adeta şehitler kenti
kar dememiş, kış dememiş soğuk dememiş geri dönmemişler
zemheride vatan uğruna Hakka yürümüşler
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 24.12.2021 15:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!