SARI ŞİİRLERİ

SARI ŞİİRLERİ

Dr İbrahim Necati Günay

Sarı kırmızı,
Avrupanın yıldızı,

Kupalarda oynarız,
Rakipleri avlarız,

Aslanlar saldırır,
..

Devamını Oku
Selami Tıraşlar

Kırmızısı giderse gelir sarısı
Gönlüm hayal kurmuyor hoş geldin gülüm
Mutluluk elbette ki aşkın yarısı
Şanstır bazen vurmuyor hoş geldin gülüm

Kırmızıya söyledim gülsüz duramam
Eğer çekip gidersen asla aramam
..

Devamını Oku
Aynur Karabal

Gerçeğe doğdum sancılı,ve baktım.Sisli puslu koyu sarı etrafım.Sonra ona değdi gözlerim, ve gördüm.Artık hertaraf açık mavi. Dindi ağrısı iyileşti gerçeğim.Şimdi umut rengi sözlerim.Sevindim.Ve ama işte sonra.Belki öyle değildi yada birdenbire öylece.Koyu gri bulutlar fırtınayı taşıdı,Ve söndüm. Açık maviden Laciverte döndüm.Gücendim tükendim sövdüm.Umuda ihanet etti Sözlerim,Ve öldüm.
..

Devamını Oku
Behram Altunal

Sarı turnam yeşil turnam ak turnam
Enginlerden yücelere çık turnam
Yarim gözü yaşlı yolum gözlermiş
Ona benim gözlerimle bak turnam

Dağları sıralı turnam
Kanadı karalı turnam
..

Devamını Oku
Aydın Yurtsever

DAHA DA

güneş tepede sarı
sıcak daha da sarı
meydanın tam orta yerinde
betonlar yalazında
kara çarşaflı bir kadın
..

Devamını Oku
Emin Yağcı

Sarı çiçeğim sarı da
Kalbuma koydum yari
Sen orada ben burda da
Eridi dağları karı

Sarı çiçek toplarum da
Mavi ile karuşuk
..

Devamını Oku
Aykut Belli

Seni düşünüyorum sarı kız
Nerede olduğunu bilmesem de
Issız gecemde seni arıyorum
Belki resmin yok başucumda
Belki bilmiyorum kim olduğunu
Ama bir gün gelip de karşıma çıktığında
Gözlerime bakıp,
..

Devamını Oku
Ahmet Sabur

Rıhtımda günbatımını seyrediyorum.
Güneşin sarı saçları serpilmiş sularına,
Masmavi denizin.
Takılıyken gözlerim böyle sarıya,maviye.
Sesleniliyordu vaur kalkıyor diye.
Bindimm vapura, içimde sarı bir fırtına.
Denizden esen meltem.
..

Devamını Oku
Kara Osman Nalbant

Sevda sarı bir çiçek, âşık bal arısıdır
Her aşığın çiçeği, Dünyanın yarısıdır
..

Devamını Oku
Ahmet Zekai Yıldız

Dilimize 70'li yıllarda, daha çok belediye hizmetleri alanında girmiş iki sözcük arazöz ile vidanjör. İşlevsel açıdan birbirinin karşıtı olan Fransızca kökenli sözcüklerden arazöz suyu püskürtürken, vidanjör su vakumluyor. Yani arazöz bir çeşit itfaiye işlerinde, vidanjör ise kanalizasyon işlerinde kullanılan tanker araçlarıdır. Fakat öykümüzün yaşandığı yıllarda küçük dağ ilçesinde görev yapan Belediye Başkanı Çoban Mehmet ile şoförü Batakçı Mustafa’nın bu iki sözcükten haberleri yoktur.
Ormancının ormancı olduğu yıllarda bu küçük dağ ilçesine, Sarı Osman diye ünlenen bir Orman Müdürü atanır. Gel zaman git zaman kendini topluma sevdiren Sarı Osman’ın bir süre sonra siyasi nedenlerden tayini çıkarılır. Fakat herkese iktidar yanlısı siyasi görüşü olduğuna inandırdığı için bu tayin toplumda şaşkınlık ve kırgınlık yaratır. Hatta siyasi çevrede kızgınlığa bile dönüşmüştür.
Geçimini büyük ölçüde ormancılıkla sağlayan ilçe halkından gelen tepkiler her geçen gün büyüyerek infial haline dönüşmüştür. Belediye Başkanı Çoban Mehmet de bu tepkileri duymazlıktan gelemez. Yetkili makamlara sitemde bulunmak ve tayini durdurmak amacıyla neler yapılabileceği konusunda acil bir toplantı yapmaya karar verir. Toplantıya ilçenin ileri gelenleri ve siyasiler çağırılır. Toplantı sonunda partinin tabelasının indirilmesi kararlaştırmıştır. Bunun anlamı yapılacak ilk seçimde iktidar partisine rey verilmeyecektir. Dahası muhalefet partisi desteklenecektir. Telefonla randevular alınır.
Başkan ve şoförü halktan aldığı bu koz ile Ankara’nın yolunu tutarlar. Durumdan haberdar olan partinin il başkanı üstlerini bilgilendirdiği için başkentte inanılmaz bir ilgiyle karşılaşmışlar ve şaşırmışlardır. Kendi seçim bölgesi milletvekilleriyle görüşmeler yaparak başlarlar işe…Sırasıyla Adalet, Tarım, Milli Eğitim, Sağlık ve İçişleri bakanlarıyla ilçenin kaderini değiştirecek kazanımlar getiren görüşmeler yapılmış ama hepsi de Orman Müdürünün tayini konusunda yardımcı olamayacaklarını söylemişlerdir. Adalet bakanından adliye sarayı, bir hakim ile bir savcı, Tarım Bakanından kooperatif binası ile bir müdür, Milli Eğitim Bakanından her köye bir öğretmen ve ilçeye bir lise, Sağlık Bakanından Devlet Hastanesi ve bir hekim, İç işleri Bakanından da maiyet memurunun yerine bir kaymakam sözü alarak ayrılırlar. Başkan ve şoförü çok mutlu olmuşlardır olmasına da asıl Ankara’ya geliş amaçları olan Sarı Osman’ın tayininin durdurulması konusunda hiçbir gelişme yoktur.
Randevu alamadıkları için Orman Bakanı ile görüşemezler ama bir yolunu bulup Başbakan’ın makamına ulaşırlar.
Önlerinde Başbakan ile görüşmek için bekleyen Kırıkkale, Tarsus, Osmaniye, Yalova, İnegöl gibi bir çok büyük ilçe olmasına rağmen, aradan çıkarıverelim düşüncesiyle hiç bekletilmeden huzura kabul edilirler. Başbakan’ın yanında Sanayi Bakanı da bulunmaktadır. Kısa bir hal hatır söyleşisinden sonra Başkan ilçesi için verilen sözleri anlatır. Başbakan bu yatırım sözlerini onaylar bir ifadeyle başını sallamaktadır. Tam Orman Müdürünün tayininden söz edecektir ki, durumu kavrayan Başbakan sanayi bakanından ne istediklerini sorar. Bu duruma çok şaşıran ve bir sanayi bakanından küçük bir ilçeye ne isteyeceğini bilemeyen Çoban Mehmet bir an kapıda iki eli göbeğinde bağlı olarak bekleyen şoförüyle göz göze gelir.
Başkanının zor durumda olduğunu kavrayan şoför Batakçı Mustafa hemen bir adım öne gelir ve özür dileyerek, -“Efendim ilçemizin bir arazöz ve bir de vidanjöre acilen ihtiyacı var,” diyerek sözünü tamamlar. Bu iki sözcüğü komşu belediyesinin “Arazöz ve vidanjör şoförü işe alınacaktır,” şeklindeki gazete ilanında okumuştur ama ne anlama geldiğini bilmemektedir. Sanayi Bakanı Başbakan’ın da uygun görmesi halinde bunun mümkün olduğunu, ancak bu iki işi birden yapan, iki araç yerine bir tane araç verebileceklerini belirtir. Arazöz ve vidanjör sözcüklerini ilk kez duyan Başkan Çoban Mehmet, Sanayi Bakanından ne istediğini sorarım sana dercesine kızgın baş sallayarak bakar bir süre şoförüne … Sonra tekrar Orman Müdürü konusunu açmaya yeltendiği anda Başbakan ayağa kalkar ve sırada çok ilçe olduğunu söyleyerek Çoban Mehmet ile Şoförünü uğurlar.
..

Devamını Oku
Sunnydays

Sarı yapraklı defterlerin arasında kuruttuğum
Sonra da yılllar yılı unuttuğum
Sarı gül,sakın darılma bana

Yalnız benimki mi hatırlanmayan,
Solan,sararan,kuruyup unutulan gonca
Bir dokunsak
..

Devamını Oku
Yusuf Kartoz

(tekmili birden Sarı Osman klasiki)

Yıllar öncesi bilinçli ölüm orucuna yatırttırılmış sarı osman
Onu diriltip,bu acıklı durumundan çıkarmak çok zor olacak
Bütün gereksinimden uzak uzun yıllar geçirtilmiş,bitkinler
Acilen suya,asite,yağa,mazota,şevkate ihtiyac duymakta
Kuyrugunu dik tutabilmesi için fos lasdiklerede hava gerek
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Biraz yabani kedi fazla sosyalleşmemiş,
Bize uğradı geldi, henüz evcilleşmemiş…

Saldırgan huylarıyla diğer kedilerimize,
Daima kavga hoş gelmez yüreklerimize…

O gün biraz kızmıştık kavga çıkardığında,
..

Devamını Oku
Zekiye Yenisafak

yag yamur yag camdan bakiyor çiçekler ip atliyor kizlar basini almis gidiyor güller yag yamur yag a budane? yoksa bir renk karmasasimi? tam yedi renk kirmizi turuncu sari yesil mavi lacivert ve mor çok güzel birsey yagmurda çikar ortaya
..

Devamını Oku
Aynur Karabal

Şuralara kara çalayım Sağına soluna Mor Hiçliğin Dibinde Kapım Gel Beni Yokluğuma Sor Pencereler camsız olacak Dilsiz Kulpsuz Kapılarım Yürek gam terk zamansız Kahpe sarmış solum sağım... Çimenlere kahve dökeceğim Ağaçlara telvesini Koparsınlar Dilimi Alacağım Hevesimi Yeşil e sarı bulaştıracağım Sarıya pembe katacağım Alt üst olacak düğüm karman Sırıtarak bakacağım İti Uğursuzu Kin le Kudurmuşu İplerini birbirine bağlayacağım Kıracağım kalemimi Koşup haykırıp ağlayacağım Aynur der ki bitti insanlık varsa da gitti Tek dişi kalmış itti O bile puştluğa yetti..
..

Devamını Oku
Neriman Keten

Kapat gözlerini,
Baharı al kollarına dön.
Hadi dön
Hüzün de olsa adı bahar şimdi,
Dön hadi
Dön hayat uykuya dalmadan önce,
Dön gel sonsuzluğa kadar
..

Devamını Oku
Fikret Turhan

Güz güneşi..,
Usul...usul...geçiyordu
Koca çınarın
Yaprakları arasından..
Ama..
Farkına varamıyordu..
Güzün renklerini bırakmıştı
..

Devamını Oku
Fikret Turhan

ekinler filizi yeşilken,
rüzgara keyiften eğilirdi...
ekinler sarı sarı başak tutmuşken
emeğin kudretiyle rüzgara isyan ederdi...

yüreğim bedeni gençken,
aşkın keyfine boyun eğerdi...
..

Devamını Oku
Ahmet Hakan Yılmaztürk

Sarı günler yakın
Yeşilinden bildim doğanın
Fildişi tomurcukların
Çenesi düşmüş kuşların
Kanatlanmış kozaların
Üzerime çöken
Şu iyimserliğin
..

Devamını Oku
Ramazan Çiçekli

Sonbahar mevsiminde,
Rüzgarla dans eder,
Sarı sarı yapraklar.
Cama vurur yağmur,
Dışarı soğuk ve tipi,
İçeri sıcak ve sessiz,
Şöminenin yanında,
..

Devamını Oku